Gönderi

John Maynard Keynes'in değindiği bir mesele vardır. Buna göre antik Mısır'ın zenginliğinin temelinde yatan gerçek, piramitlerin ve benzeri büyük inşaatların yapımıdır. Aslında yalnızca prestij yatırımı olan ve onun dışında bir işe yaramayan piramitlerin yapımı on binlerce kölenin istihdam edilmesine, binlerce taş ustasının ve çok sayıda mimarın çalışmasına imkan sağlamıştır. Bu kadar büyük istihdam, büyük tüketim, gelir çemberi yaratılmasına, bunlar da refahın artmasına ve yayılmasına yol açmıştır. Benzer yatırımlar başka yerlerde başka zamanlarda farklı biçimlerde ortaya çıkmıştır. Babil'in Asma Bahçeleri, Hitit Tapınakları, birçok başka yerdeki binalar, surlar hep bu tür istihdam yaratan yatırımların farklı örnekleridir. Söz konusu piramitler ilerleyen dönemlerde Güney Amerika uygarlıklarında da (Aztek, Maya, İnka uygarlıklarındaki basamaklı piramitler) yapılmıştır. ABD'deki NASA uzay projesini Mısır piramitlerine benzediğini (prestij yatırımı anlamında) ve aynı amacı güttüğünü öne sürenler vardır. Bu açıdan bakar ve yorumu biraz daha genişletirsek Kanal İstanbul projesini de Mısır'ın piramitleri gibi düşünebiliriz.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.