Berna Moran’ın tabiriyle Huzursuzluğun Romanı: Huzur. Birkaç günlük huzursuzluğumun nedenini de anlamış oldum böylelikle. Huzuru yorumlamak ne kadar haddimize olmasa da, böylesine etkileyici ve cümlelerinde hayatı bulduğum kitap hakkında birkaç şey yazmak isterim elbette ki. Huzur her ne kadar Mümtaz ve Nuran arasındaki aşkı, İstanbul ve üst tabakasındaki hayat çerçevesinde ele alıyor görünse de mevzu kesinlikle aşk değil. Asıl konu Garb-Şark çatışması. Tanpınar bu kitabı üçüncü kişi ağzından, anlatıcı olarak aktarmış. Kitap İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Mümtaz’ın kendisini büyüten, fikir babası amcaoğlu İhsan’ın zatürreye yakalanması üzerine başlıyor ve bu süreç aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasından önceki 24 saate tekabül eder. Mümtazın çocukluğuna dair izlere bu bölümde rastlarız. İkinci bölümde Nuran ile yaşadığı İstanbul ve musiki temalı aşka şahit oluyoruz. Üçüncü bölümde Suat’ın Dostoyevski karakterleri tadında varoluşsal sancılarının Mümtaz’a etkisini, toplumsal sorunlara eğilimi dördüncü bölümde ise, Mümtaz’ın ruhi bunalımları ile topluma olan sorumluluğu arasındaki değerler çatışmasını görmekteyiz. Mümtaz kendi mutluluğunu arayan, toplumsal sorunlara eğilmeyen aydın bir karakterdir. Mümtaz’ın huzursuzluğu; İhsanın hastalığı, Nuran’ın terkedişi ve savaşın çıkmasından kaynaklanmaktadır. Tanpınar’ın hayatına baktığımızda İhsan karakteri, hocası Yahya Kemal’i, Mümtaz karakteri de Tanpınar’ı simgelemektedir. Okudukça İhsan karakterinin görüşlerini sarıp sarmalayasınız gelir. Batı’yı da Doğu’yu da tamamen inkara kalkışmamız mümkün değildir. İkisi de bizim gerçekliğimizdir ve hayatın yeni şekline bu doğrultuda cevap vermek gerekir. Tanpınar, şiire tutkundur ve şairliğiyle anılmak istemiştir. Huzur’un düzyazı olmasına karşın şairaneliğini de bu sebebe bağlayabiliriz. Mehmet Kaplan önsözde, Tanpınar’ında istediği gibi bu kitabı sindire sindire okumanın önemine değinmiştir. Ben de şöyle bir öneride bulunmak isterim. Huzur’u bitirdikten sonra Berna Moran’ın “Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1” kitabındaki Bir Huzursuzluğun Romanı:Huzur bölümünü okumanızdır. Çoğu noktadan, sembolün kafanızda birleştiğini gördükçe bu kitabı yere göğe sığdıramayacaksınız.

HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,7bin okunma

·

52 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilal Bıçak