Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma Nur Gezen

Şeyma Nur Gezen
@gonluendelusi
&Kitaplar bazen insanlardan daha iyi dost oluyor. Ama hangi kitap bir insanın yerini tutabilir?&
öğretmen
ofma mat
uçurumun kenarında
106 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Sorunu çözme yönünde tek bir adım atmamıştım, ama nasıl bir durumla karşı karşıya bulunduğumu artık biliyordum, bu nedenle de gerginliğim birazcık azalmıştı. Korkmadığında insanın imkânsızı böyle çok çabuk kabullenmesi şaşırtıcı bir şeydi.
Reklam
Havada asılı kalmak
Ama artık çok geçti. Gerçeklik ta en temelinden sarsılmıştı. Kitabı, fiziksel olarak başımdan atabilirdim, ama hafızamdan atabilmem artık mümkün değildi. Sakin nir hayat sürdürmeye devam edemezdim, hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. Böyle bir şey başımı kuma gömmek gibi olurdu. Eninde sonunda, yanıtsız kalan soruların ağırlığı altında yenilgiyi kabullenecektim. Yani kısacası, aslında başka bir seçeneğim yoktu.
Bindiği Dalı Kesmek
Kitapta bulma ihtimalim olan şeylerden kaçıyordum. Zaten bir depreme yakalanmış ve henüz kurtulmuştum, yeni bir depreme ihtiyacım yoktu. O deneyimin en berbat tarafı da, ayağımın altından sert zeminin, yani hep üstünde var olmayı hesap ettiğim dayanağımın bir anda yitip gitmesiydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
El çabukluğuna çok sık başvurulduğunda, nasıl bir oyun oynanacağı önceden bilmeseniz bile, numara ilginçliğini kaybediyordu.
Dinmek bilmeyen yangına su döküyor olsa da yürekli bir adam izlenimi vermiyordu. Yalnızca kovası olan bir adamdı bu, oraya buraya su savuruyordu, bazen boş boş duruyor bazen ise bir oraya bir buraya gidiyordu. Hareketlerinde tuhaf bir miskinlik vardı,
Reklam
Yine de tüm bu fikirde oldukça fantastik ve gülünç bir şeyler olduğunu hissetti. Muhtemelen bunun nedeni, dışarıdaki önemsizliğinin artık kalbini öylesine aşındırmaya başlamış olmasıydı ki içinden fışkıran samimi aşk duygusu tamamen sahte görünüyordu. Ama neden sahte olsundu ki?
İzava tuhaf bir şekilde cesaretlenmişti. Bu cesaretin altında yatan şey şuydu: Gündelik hayatında hislerini tamamen kaybetmesi kendisine heyecan arayışı ve merak olarak dönmüştü.
Her biri kendi dünyasında, ama yine de birbirlerinin varlığı ile var olan; hiç konuşmalar bile aynı çatı altında olmaktan memnun ve mutlu geçinip gidiyorlardı.
“… Onun bende, benim onda bir hatıram kalacak. Kalacak mı?” Dükkânı dolduran objeler üzerinde gezinen bakışları. “Her yan hatıra dolu. Ama hayat devam ediyor”…
Sayfa 146Kitabı okudu
Hikâye dinlemek
Bekledi. Bakalım adam bıkacak mı, yoksa ısrarla bakacak mıydı? Adam vazgeçmedi, kadın meraklandı. Şu adamı tanımalı, belki ilginç bir hikâyesi vardır, dinlemeli dedi. Bu hikâyeler onu alışveriş dünyasından çıkarıyor, bir nevi başka bir âleme taşıyor, gerginliğini, sıkıntısını azaltıyordu. Çok hikâye dinlemişti, çok.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Lafın belini kıracak birini bulmak
Sami Bey’in soğuk ve mesafeli bir görüntüsü vardı, ama Şeref Efendi insan sarrafı idi. Böyle adamların ahbaplığa can attığını ama bunu bir türlü beceremediklerini biliyordu.
&Bir ben değil, herkes hasta&
-Nedeni şu. Bence paraya önem vermeyen büyük adamdır şu devirde. Gerisi fasa-fiso. -Ben paraya değil, kitaba önem veriyorum. Hepimiz hastayız. Kimimiz antikaya, kimimiz arabaya, kimimiz makama mevkiye, kimimiz kadınlara, ne bileyim ben, en doğrusunu minibüslerin ardına yazıyorlar.
Sayfa 135Kitabı okudu
"Dağlara çıkıp düşün. Dünyanın girdabı içinde kalırsan fırıl fırıl dönersin de sonunda kendi yolunu bulamaz, gürültü patırtı yapan bir insan olursun yalnızca. 'Yemyeşil dağlar sarsılmaz, bembeyaz bulutlar gelip gider.'"
Sayfa 121Kitabı okudu
Orada sıkılıyor muydum? Kesinlikle hayır. İnsan özlemini çektiği sevinçlere ulaşamadığı zaman sıkılır. Devvab, hastalığın kökünü kurutuyordu: Özlemlerimizden kurtarıyordu bizi!
Sayfa 138Kitabı okudu
Ve o tek kelime etmeden, en küçük bir heyecan göstermeden 'bakıyor'. Ne sevinç, ne şaşkınlık, ne özlem; sıfır. Bazen düşünüyorum da, belki de sadece duygusuzluğu sayesinde hayatta kalmıştır. Evet, duygusuzluk.
217 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.