Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şeyma Nur Gezen

Şeyma Nur Gezen
@gonluendelusi
&Kitaplar bazen insanlardan daha iyi dost oluyor. Ama hangi kitap bir insanın yerini tutabilir?&
öğretmen
ofma mat
uçurumun kenarında
106 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
Bulanlar kimlerdir ve kabul etmek nedir?
En zorlandığım hal: Kabul etmek. Olanı olduğunu gibi almaya dirençliyim. Öyle olmuş işte, buraya gelmişiz, durum ortada. Yok, illa “ama böyle olmaz” diyorum. Değiştirmeye çalışıyorum. Kabul etmekten ödüm kopuyor. “Tamam, böyle” desem benliğimden bir parçayı koparıp atacağım sanki. Kendimi kaybedip bir daha bulamamaktan, deli divane dolanmaktan ürküyorum. Bulmanın yolu tanımaktır. Kendimle tanışlığım biter diye…
Reklam
Perspektif demişken
Ekşide takip ettiğim bir yazarın alıntısını not düşeyim: “islam sanatlarındaki perspektif yoksunluğunun nedeni, kâbe'nin kıble ve tavaftaki bu çok bakış açılı merkezi konumudur. tavaf edenler, etrafında dolanarak her yeni adımda onu farklı bir yerden farklı bir bakışla görürler. onun bu konumu, insanın kendi bulunduğu yeri merkeze alıp bir noktadan bakarak "perspektif” inşa etmesini engellemiştir. böylece insan durduğu yerden bakarak bir perspektif ve bundan hareketle hakikat bilinci inşa edemeyecek, aksine yürüyüş hâlinde bir temaşayla mücehhez bulunduğu hakikatin bilinciyle "gör"ecektir.”
Divan / GERÇEK DOST VE SAF SEVGİ
Bir insan zoraki arkadaşlık ediyorsa seninle Bırak onu ve terkettiğine sakın üzülme Elbet insanlar içinde çok iyileri vardır Rahat etmek istiyorsan terki daha evlâdır. Sevgili ne kadar cevrü cefa etse de Kalp sabreder ve ona dayanır Her heveslendiğinin kalbi heves etmez ki sana Sevdiğin her kişi nasıl yârin olmazsa İnsanın tabiatında yoksa arınmış sevgi Hayır yoktur zoraki gelen dostlukta. Dostuna ihanet edenden ne hayır gelir Sevgiden sonra cefa ne kadar fecidir Önceki hayatını hiç yaşanmamış sayar Dün sakladığı sırları yayar etrafa Şayet içinde Sözünün eri, insaflı, sadık bir dost bulunmuyorsa Selâmlar olsun boşaymış dünya.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sinema filmi
"Bir sinema film, asla -sadece- bir film değildir; O filmin içindeki her nesne, her karakter ve her diyalog 'tesadüf' değilse ki; değil, bizlere bir şeyler anlatıyor demektir. Kamera kadrajının içine alınanlar ve bu kadrajın dışında bırakılanlar bir kurguyu meydana getirir ve bu kurguya seyirciye bir 'hikaye' sunulur..." - Ayasofya Dergisi, yıl:1, sayı:5 Sinema / Bülent Özdaman
Anadolu, Yavuz Bülent Bakiler
"en gümrah ırmaklarım boşuna akıp gitti üç beş adım ötesinde toprağım vardı kıraç. gittim, yiğitçe döğüştüm gazâ meydanlarında ne tak-ı zaferler istedim, ne taç... savaşta çiğnetmedim hilâli düşmanlara barışta düştü üstüme gölge gölge haç..."
Reklam
Bir Esinlenme
Ayasofya Dergisi, sayı 1'i okuyorum. Sinema bölümünde, filmi değerlendiren kişi (Bülent Özdaman), devamı da çok güzel olan şöyle cümleleri yazmış: "Yusuf babasına hayran. Yalnız onun yanında kekelemiyor. Hatta okuyabiliyor. Ama sınıfta başaramıyor. Bu bir direniş değil. Hâl." Bu öyle ufuk açıcı bir tespit ki... İnsanlar arası ilişkilerde altına denk adeta. Biri bizim memnun olmadığımız bir eylemde bulunduğunda hemen üstümüze alınmak doğru olmayabilir. Belki de eylemi bir direniş(inat?) değil, bir hâldir. Film: Semih Kaplanoğlu - Bal
Din
Ekşi'de takip ettiğim bir yazar "din" başlığına hoş bir yazı yazmış, bir yerden mi aldı bilemiyorum ancak dini şöyle tanımlamış ki, çok beğendim: "din, âlemle insan arasındaki ontik uyumu tesis etmek ve sürdürmek için gönderilen ilahî yasadır."
Son Şiirim, Rıfat Ilgaz
"elim birine değsin ısıtayım üşüdüyse boşa gitmesin son sıcaklığım"
Televizyon zımbırtısı
Televizyonda şiddet içeren filmleri, hatta çizgi filmleri seyreden çocuklar daha saldırgan olabilmekte ve gerçekte bu tür suçlar işleyebilmektedir. Örneğin, Güngör ve Ersoy (1994) tarafından yapılan araştırmada okulöncesi eğitim dönemindeki erkek çocukların %91'inin ve kız çocukların %82'sinin televizyondaki şiddet içeren filmlerden etkilendiği, hatta erkek çocukların %76'sının şiddet kahramanlarını taklit ettiği ortaya çıktı. -alıntı
Beslenme
Çocuğun doğduktan sonra büyümesi ve gelişmesi için iyi ve dengeli beslenmeye gereksinimi vardır. Çocuğun bedeninin büyümesi ve gelişmesi devimsel gelişimi de olumlu etkiler. Bunun yanında, iyi beslenen çocuklar duygusal olarak da rahat olurken, kötü beslenen çocuklarda sinirlilik durumları görülebilir. -alıntı
Reklam
Öğretmek
Thorndike (Akt: Ingule ve diğ. 1996) ise öğretmenin bilim olduğuna inanmaktadır: "Bir mesleğin etkililiği, büyük ölçüde onun bilimsel olma derecesine bağlıdır. Öğretmenlik mesleği, öğretmenlerin, hurafelerden, hayallerden ya da doğruluğu kanıtlanmamış yordamalardan uzak ve gerçekler ışığında, açık düşünceli, dürüstlük ile bilimsel ruh ve yöntemlerle günlük işlerini yürüttükleri sürece ve eğitimdeki liderlerin genel düşünceden çok bilimsel araştırmaların sonucu ile yöntem seçmelerine yöneldikleri sürece gelişecektir."
Öğretmek
Highet (1957) öğretmenin sanat olduğunu inanmaktadır ve şunları söyler: "Ben öğretme'nin bir bilim değil bir sanat olduğuna inanıyorum. Bireyler olarak insanoğluna bilimin amaç ve yöntemlerini uygulamak bana sakıncalı geliyor. Öğretmek düzenli olarak değerlendirilemeyen ve kullanılmayan duyguları ve bilimin pençesinin oldukça dışında olan insan değerlerini içerir. Öğretmek, kimyasal bir tepkimeyi uyarmak gibi değildir. O, daha çok bir resim yapmak ya da müzik parçası ortaya çıkarmak gibidir. Siz öğretme'nin formüllerle yapılamayacağını anlamalısınız. Aksi takdirde siz, işinize, öğrencilerinize ve kendinize zarar verirsiniz."
Öğrenmenin aslı
"Öğretme ve öğrenme süreci okul ile sınırlı değildir. Bu süreç ev, hastane, müze, kamplar vb. yerlerde de oluşur. Bazen birey bağımsız, kendi kendine öğrenir, bazen de işbirliğine dayalı öğretimde olduğu gibi öğrenciler birbirlerine öğretir. Öğrenme evrensel bir etkinlikte, tüm kültürlerde ve tüm zamanlarda gerçekleşir (McCown, Driscoll ve Roop, 1996; Wollfolk, 1998)."
Ne Zaman Göğe Baksam Kaynaşır Nebülözler, Bahattin Karakoç
"yürek istemiyorsa gönülsüz yola gitme otur toprağını sev, daha çok köklen - dallan kıvamında açmayan çiçek, çiçek kokar mı?"
Ey Yolcu, Mehmet Akif Ersoy
"gitme, ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım: elemim bir yüreğin karı değil, paylaşalım:"
Taze YouTube'da Genç Müslümanlar kanalında "Şeytan Önden Nasıl Yaklaşır?" videosunu izledim. İnsan Olmak kitabı üzerine öyle bir denk geldi. Önce video, sonra kitap yahut diğer türlü yapabilirsiniz. Bence güzel olur. :)
Reklam
Okul
Çocuk Şehri Dergisi, sayı 5, okul ile ilgilenmiş. Okul üzerine eleştirel düşünmeye başlamak için güzel bir sıfır noktası diye düşünüyorum. Bir göz atabilirsiniz.
Ana kucağı, baba ocağına kavuştuğumuza göre, sene başından eğitimle ilgili üç beş not düşelim, ancak evvela çok hoşlandığım bir kitaptan alıntılar
Eğitimle ilgili olanlar hariç okuduklarımızı not düşelim