Ey gönül, kuşa benzerdin,
Kafesler sana dar gelir;
Bir yerde durmaz gezerdin.
Hapislik sana zor gelir.
Ey gönül, acayip huyun,
Boğazından geçmez tayın,
Acır testindeki suyun;
Aklına nazlı yâr gelir.
Gözlerin uzağa bakar,
Kimden ne beklediğin var?
Yâr semtinden gelen rüzgar
'Seni unuttu! ' der gelir.
Hayretler ve şaşkınlıklar içinde okuyarak bitirdim kitabı.. İki hikayeden oluşuyor. İki hikayede beni inanılmaz şaşırttı. Böyle bir hikaye böyle bir son hatta böyle bir kitap düşünmemiştim alırken.
Kitabın ana konusu aldanmak ve aldatmak üzerine.. Bunu gerçekten çok iyi işlemiş. Aklınızı ve vidanınızı tartmayı, empati yapabilmeyi okuyucuya ziyadesiyle hissettirdi. Çok başarılı buldum. Bazen kızdırsa da gerçekleri yüzümüze tokat gibi indirmeyi başardı.
Kitapta şöyle bir cümle geçiyordu, herşeyi özetler nitelikte :
"Her ferdi, her cemaati hoşlandığı yem ile avlarlar. Keyfiyet böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektedir."
Kitap sürükleyici, eski sözcükler olmasına rağmen akışta bunu pek hissettirmiyor. Arka kısımda sözlük mevcut, dilendiği taktirde başvurulabilir. Kendini okutturuyor, sonunu öğrenmek için çaba sarfediyorsunuz.
Beklentilerin ötesinde kitaplarla karşılaşınca insan bi afallıyor, afalladığım kitaplardan oldu. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı bu arada, kalemini beğendim, başka bi eserde bizi ne bekliyor acaba diye merak içinde kaldım. Herşey bi tarafa önyargılar bi tarafa bırakılarak okuyunca kitaplardan mesaj alıyoruz, bence herkes o mesajları almalı..
Keyifle okuyunuz, selametle..
Eğer düşmüşsek , bizi tekrar kaldıracak Rabbimiz var .
Eğer dağılmışsak , bizi tekrar toparlayacak Rabbimiz var .
Eğer kaybolmuşsak , bizi tekrar bulacak Rabbimiz var .
Eğer hata işlemişsek , bizi tekrar affedicek Rabbimiz var .
Eğer unutmuşsak , bize tekrar hatırlatacak Rabbimiz var .
Eğer yorulmuşsak , bize tekrar güç verecek Rabbimiz var .
Eğer hastalanmışsak , bize tekrar şifa verecek Rabbimiz var .
Yeter ki gönül diliyle "sana döndüm ya Rabbi" diyebilelim .
Düşünme, boş yere kafanı yorma, kendini uykuya ver, uyu. Çünkü düşünce, gönlün ay yüzüne perde olur. Gönül ay gibidir, Düşünce bulut olur onu örter, nurunu gizler. Bu sebeple gönülde düşünceye yer verme, düşünüp taşınmayı suya at.