Allahumme bike emseyna ve bike esbahna ve bike nahya ve bike nemutu ve ileykel masir
Allahım! Senin yardımınla akşama girdik, senin yardımınla sabaha kavuştuk, senin yardımınla diriliyor ve senin kudretinle ölüyoruz ve dönüş yalnız sanadır.
Allahümme e’ûzü bi rızâke min sehatike ve bi muâfâtike min ‘ukûbetike ve e’ûzü bike minke lâ uhsi senâen
Yarınki Türkiye'nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir. Hünerleri hep fedakarlık olan bu hizmet ehli gençler, hizmetlerinin mükafatını da hizmet ettikleri insanlardan beklemiyecekler, sonsuzluğa sundukları eserin sesinin akislerini yine sonsuzluktan dinleyeceklerdir.
Gerçekten kişinin meşrebi ve ne olup olmadığı, arkadaşlarından ve hemhal olduğu kişilerden anlaşılır.
Öyleyse; ey insanlar, temiz kalpli, gönül ehli ve güzel ahlaklı kişilerle arkadaşlık kurunuz. Onlarla hemhal olunuz. Onların sohbetinde bulununuz.
Her dem ehl-i dillerin yanında yârıdır kitâb
Mûnis-i evkâtı yâr-ı gam-küsârdır kitâb
(Gönül ehli olanların en iyi dostu kitaptır; kitap, onların her anının arkadaşıdır ve sıkıntılarını alıp götürür.)
"Gönül ehli olan uyanık kişi! Gönlümden senin hikayeni duydular da hepsi birden: "Bu da bizim dilberimizin sarhoşu!" diye nara atmaya başladılar. "
youtu.be/2ejQPRa_dHI?si=...
Dünyada en büyük ızdırap ve en büyük felâket açlık ve kıtlık derlerse inanınız!.. Hepimizce malumdur ki, bütün fenalıkların, hırsızlığin, haydutluğun, sahteliğin, yalanın, riyanın dolandırıcılığın menbaı ihtiyaçtır. Iİhtiyaç, dünya yüzünde baki kaldıkça kültür ve ahlak mefhumları bir "seraptan" ibarettir. Geriden görünür fakat yanına
"Yarınki Türkiye'nin kurucuları; yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lâkin gösterişsiz ve nümâyişsiz çalışan, ruh cephesinin mâden işçileri olacaklardır.
Bu ruh hamlesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir. Hünerleri hep fedakârlık olan bu hizmet ehli gençler, hizmetlerinin mükâfatını da hizmet ettikleri insanlardan beklemeyecekler, sonsuzluğa sundukları eserin sesinin akislerini yine sonsuzluktan dinleyeceklerdir."
- Merhum Nurettin Topçu Hoca
Tasavvuf budur ki, her ne ki dünyadır, onu terk ile dâim olmalısın. Fakirleri doyurmaya gayret edesin. Sivâ (Hak’tan gayrı) sevdâlarını, gönül varlık ve arzularını, ayrılık ve vuslat demlerini, aşk derdi hevâlarını başından târumâr eyleyesin. Sana Rabbânî zevkten ve mânâ sırlarından her ne bağışlandı ise, onun ile gönlünü bir kadarda tutasın. İşte tasavvuf ehli bu mânânın ehlidir... Her kim bu hâlde kararlı olursa, Tanrı sırrı ona perdelenmez... Yoksa tasavvuf, sözler öğrenip evliyâullahın kelâmlarını tasavvuftur diye söylemek değildir. Böyle olan kimseler Tanrı sırrından perdelenmişlerdir. Ceza gününde onların davacıları o sözlerin sahipleridir.