YANLIŞ KURAMLARIN REDDİ
Katıksız yadsımadan daha güçsüz bir şey yoktur; İkna konusunda eleştiri hiçbir işe yaramaz, asıl gereken inşa etmektir.
Sayfa 18 - T.işbankası kültür yayınları
Silah,fiziksel açıdan güçsüz olanların kendilerini güvende hissetmesini sağlar.
Böyle bir mütarekeye imza konmakta acele edilmeseydi Osmanlılar hakkında verilecek hüküm ne olurdu sorusunu cevaplamak yine de çok güçtür. Bununla beraber İtilaf Devletlerince varılacak en son kararın, Osmanlı Devleti'ni paylaşmak olabileceği düşünülebilir. Mondros Mütarekesi ile bu hâl önlenmiş olmadığına göre imza işinde bu kadar aceleye lüzum olmadığı da meydana çıkar. Kaldı ki müzakerelere başlandığı sıralarda Osmanlı orduları, sanıldığı gibi, büsbütün güçsüz değillerdi.
Sayfa 28
Kendimizle oynayan güçsüz mahluklarız biz, yaptırımla ödülü gönlümüzde barışık tutan. Mesafeniz kuyruğumuzla başımız aradında gider gelir, dehşetli sevincimiz bulunca ayrılmazlığını yengimizle yenilgimizin.
Devinimimiz: Felcimizin kaynağından fışkıran,
Güçsüzlüğümüz: Kıvrak istemimizin yatağı,
Böylece doldururuz biz her kaygının, her doyumun kucağını.
Sayfa 22Kitabı okuyor
-"Bizden ekmeği alırken bunda mucize falan olmadığını, taşı ekmek yapmadığımızı, onların yaptığı ekmeği, gene onlara vermek için ellerinden aldığımızı açık seçik görecekler elbette. Ama ekmek bulduklarından çok, onu bizim elimizden aldıklarına sevinecekler! Çünkü bizden önce yaptıkları ekmeğin ellerinde taş olduğunu, oysa bize dönünce ellerindeki taşın ekmek olduğunu hiç unutmayacaklar. Boyun eğmenin değerini çok iyi anlayacaklar! Kişioğlu bunu anlamadığı sürece mutsuz olacaktır. Bu anlayışsızlığın suçu kimindir? Söyle. Sürüyü kim dağıttı? Kim bilinmez yollara sürükledi onu? Ama gene toplanacaktır sürü, gene yola gelecektir. O zaman sakin, huzur dolu bir mutluluk vereceğiz onlara, onlar gibi güçsüz yaratıkların aradığı mutluluktur bu."
Sayfa 357 - İletişim Yayınları
- "Tapınakları yıkacaklar, yeryüzünü kana bulayacaklar. Ama sonunda, başkaldıran olsalar bile kendi başkaldırmalarına dayanamayan güçsüz başkaldıranlar olduklarını anlayacaklar bu budala çocuklar. Ahmakça gözyaşı dökerek, kendilerini başkaldıran olarak yaratanın, kuşkusuz onlarla alay etmek istediğini söylemeye başlayacaklar. Umutsuzluk içinde söyleyecekler bunu, böyle söylemekle Tanrı'ya küfür etmiş olacaklar, bu küfür daha da mutsuz kılacak onları, çünkü insan yaratılışı küfrü kaldıramaz, her zaman kendi kendinden öcünü alır bunun."
Sayfa 354 - İletişim Yayınları
Bir yarış atına, sırf yük atına benzemiyor diye güçsüz denir mi ?
Sayfa 134
Peki, gelecek nasıl olur da an’ı böylesine önemsiz ve güçsüz kılabilir?
Neden insan elindeki an’ı yaşamak yerine, geleceğiyle ilgili hesaplara takılıp kararsız ve sessiz kalır bir dönemeçte?
Sayfa 78
Her şeyin bir bedeli vardır
Güzelliğin hesabını vermeliydiler. Neşenin, gülüşlerin ve umudun hesabını vermeliydiler. Böyle bir dünyada hepimizin ne kadar sefil, öfkeli, güçsüz olduğumuzu ispat eden duygulara yer yoktu.,,
Ekonomi yazarı Eric Barker odaklanarak çalışma becerisini "21. yüzyılın süper gücü" olarak nitelemiş. "Süper güçsüz" hissediyorum.
Sayfa 108Kitabı okuyor
