KARADENİZ AĞITI
Hayali gönlümde yadigar kalan,
Bir yanım deryada çalkanır şimdi.
On beş mürşid ile boğulup ölen
Bir yanım deryada çalkanır şimdi.
Garip garip öter derya kuşları
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer.
_Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır.
_Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Geleneksellikten, özellikle de şu ülkenin erkekçi kültüründen zerre kadar haz etmiyorum! Bunu net bir şekilde söylüyorum, her fırsatta da söyleyeceğim. Çünkü bu saçma sapan gelenekler, adetler ve katı ataerkil zihniyet yüzünden Kadınlar her geçen gün eziyet çekiyor, aşağılanıyor, yarım görülüyor, güçsüz, aciz ve cinsel nesne olmaktan öteye
Depremler, salgınlar, seller, yangınlar olur; kadınlar, çocuklar, hayvanlar vahşice öldürülür.. İnsanlar görmezden gelir, sorumlular cezasını çekmez, sorumluluk alması gereken kurumlar ihmalkar davranır.. Ne hesap sorulur ne de adalet sağlanır.. Yeni bir felaket gelir bir önceki unutulur.. Yeni bir can öldürülür bir diğeri sanki hiç ölmemiş gibi olur.. Ateş düştüğü yeri yakar.. Bir avuç sevgi dolu insan çabalar durur sadece bir de kaçacak yeri olmayan bölge halkı..
Zarifoğlu diyor ya:
"Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim..."