öyle bakma istanbul
biz sevince serdengeçenlerdeniz
Sayfa 118Kitabı okudu
sait faik'in öyküleriyle doydum
ziyade olsun
lüzumsuz adam
Sayfa 75Kitabı okudu
solma çiçek ben seni giydiririm
bunlar polyester duygular çok cam cila bakışlar
ölme çiçek gerekirse öldürürüm
evdeki hesaplar bol gelir çarşıya
ölme çiçek bir senin ölmen öldürür beni
iğne atsan kime batar bilinmez bir piste
disko bangır bangır domdom kurşunu
kulakların çınlasın âşık mahzuni
sen de bir güzel dostumsun benim
Sayfa 362Kitabı okudu
ah kafesinden kaçmış yangın güvercin
ayağa kalkmış unutarak iri zincirlerini
varsayalım boyundan büyük işe kalkıştı
kalkışı güzel değil mi
biz çok kalabalığız sayın yargılayanlar
urganınız çok mudur
ayıbınız çok ortada
yorganınız yok mudur
kaç şiiri öldürür topunuz tüfeğiniz
yağmur sonrasının duru sabahı
sarı çiçekler açmıştır gömütlükte
yalnızlığıma güvenip bir şarkıya başladım hü
Sayfa 356Kitabı okudu
siz fincanda mahsurken
günaydın tır kamyonları
dikenli tel günaydın
gününüz aydın olsun
inzibat kardeşlerim
Sayfa 288Kitabı okudu
herkes tekildi
içildi
ve belden aşağı fıkralardan yürek yakan
anılara geçildi
Bir gün, o sigaranın dumanını öylesine üfleyeceğim ki pencereden, yerle bir olacak rutubetli duvar, bizim evden deniz görünecek.
Artık kaltaktır ay, Amerikalılarla geçirmiş
geceyi. İnanmaz ahçı mevlüde hanım fotoğraflara inatçıdır, müslümandır ikna olmaz. Aya çıkılır mıymış
gidip fotoğraf çektirmişler yıldız dağında
sivaslıdır dağ diye bildiği yıldız dağı.
Sayfa 328 - Ortaoyuncular Yayınları
sırtlan neler öğrendi sırtlan olalı
ırak şeyler söylemek isteminde
yeşile dönmüş denizin üstü
devinmeyen deniz olmaz
yani ona deniz denmez
hangi midye başkaldırmış
deniz altı feryâd etmez
susmak güzel hem biraz zor
güzel neymiş ne çirkin ki
Sayfa 290Kitabı okudu
GÜNDESTE'DEN
tam bir yıldır
pencereden bakıyoruz babamla
diyorum ki
yapraklar solup düşmüştü ya sonbaharda
bu açanlar onlar değil
değil mi baba
onlara benziyor
onlardan başka
suskunluğunu koruyor babam
aşşağıda çocuklar
kumdan bir evren kuruyor
yapıyor bozuyor yeniden yapıyorlar
biz tam bir yıldır
pencereden bakıyoruz babamla
çocuklar oynuyorlar
yalınayak
kumların üstünde
şatolar yapıyorlar
benim ispanyol şatolarım
pencerenin pervazında.
Ferhan Şensoy