Gel ey kanımın son hecesi, gel konuşalım
Konuşmaktan başka bir şey yaptığım yok son günlerde
haftalarda aylarda yıllarda
Elimden gelen bu diyemem, uçurumlara iteler o zaman
o eller beni
Görmedim duymadım bilmedim, desem kör olur gözlerim
kulaklarım sağır, bilincim yitik
Sanki o derin kuyulara bağırmak için doğdum
Saçımın son teli, gençliğimin güzü
Yaşamadım desem yalan, yaşadım desem ölüm aklıma gelir
Güneşinin yolunu şaşırmış bir günebakan
Bir tek hücrem kaldı yıkılmayı bekleyen
Bedenim şarapla yüklü bir gemi değildi
Körler sağırlar ozonla silinmiş bellekler arasına düştü yolum
Yorgun değilim desem yalan, yorgunum desem yenilgi
Henüz kınından bile çıkmadı kılıcım
Kırbacım toprağa bile değmedi
Savaşım kalbimin varoşlarında dolanır durur
Damarlarıma ateşten mazgallar ördüm
Demişler ki ne kadar da dilsizmiş bu adam
Gel ey kanımın son hecesi, alyuvarlarımı akyuvarlarımı
saymam…
Artık konuşmam...
Sayfa 419 - Kırmızı Kedi Yayınevi, İkinci Basım, Ekim 2017
Gel ey kanımın son hecesi, gel konuşalım Konuşmaktan başka bir şey yaptığım yok son günlerde haftalarda aylarda yıllarda
Elimden gelen bu diyemem, uçurumlara iteler o zaman o eller beni
Görmedim duymadım bilmedim, desem kör olur gözlerim kulaklarım sağır, bilincim yitik
Sanki o derin kuyulara bağırmak için doğdum
Saçımın son teli, gençliğimin güzü
Yaşamadım desem yalan, yaşadım desem ölüm aklıma gelir
Güneşinin yolunu şaşırmış bir günebakan
Bir tek hücrem kaldı yıkılmayı bekleyen
Bedenim şarapla yüklü bir gemi değildi
Körler sağırlar ozonla silinmiş bellekler arasına düştü yolum
Yorgun değilim desem yalan, yorgunum desem yenilgi
Henüz kınından bile çıkmadı kılıcım
Kırbacım toprağa bile değmedi
Savaşım kalbimin varoşlarında dolanır durur Damarlarıma ateşten mazgallar ördüm
Demişler ki ne kadar da dilsizmiş bu adam
Gel ey kanımın son hecesi, alyuvarlarımı akyuvarlarımı saymam...
Artık konuşmam...
Görmedim duymadım bilmedim, desem kör olur gözlerim
kulaklarım sağır, bilincim yitik
Sanki o derin kuyulara bağırmak için doğdum
Saçımın son teli, gençliğimin güzü
Yaşamadım desem yalan, yaşadım desem ölüm aklıma gelir
Güneşinin yolunu şaşırmış bir günebakan
Bir tek hücrem kaldı yıkılmayı bekleyen
Bedenim şarapla yüklü bir gemi değildi
Körler sağırlar ozonla silinmiş bellekler arasına düştü yolum
Yorgun değilim desem yalan, yorgunum desem yenilgi
"Sana tüm bunları yapan benken, ben nasıl böyle öldüm de sen sağ kalabildin?"
"Ölse miydim Korhan?" Sorum onu bir adım geri atmaya zorlarken bana pişmanlığın resmini çizmiş gibi baktı. "Ben her şeyi öğrendiğim gece zaten mezarın kırk kat dibine girdim, sonra oradan kendim kara zorla çıktım. Geldin karşıma geçtin, o mezarın içinde kalmadım diye bana hesap mı soruyorsun sen?"
"Ben sensiz öldüm, sen neden yaşıyorsun Nurşan?"