“ Eğer temel gelirin bir hak olduğu kabul ediliyorsa, onun ‘işe yarayıp yaramayacağını’ sorgulamak anlamsızdır; örneğin köleliği kaldırmaya çalışırken, bunun işe yarayıp yaramayacağını sorgulamak kadar anlamsız. “
Sayfa 264Kitabı okudu
“ Hayırseverlik dediğimiz şeyin temelinde acıma duygusu yatar ve filozof David Hume‘un da belirttiği gibi, birine acımanın onu hor görmekten pek de farkı yoktur. “
Sayfa 205Kitabı okudu
“ Eğer sosyal yardım sistemini “yoksullar"a yardım etme hedefi üzerine kurarsanız, çok geçmeden insanlar arasında bir ayrıma gitmeniz; hiçbir suçu olmamasına rağmen yoksullaşmış kişi ile yoksul olmayı kendisi “seçmiş" yahut kendi hatası, kusuru yüzünden yoksullaşmış kişiyi birbirinden ayırmanız gerekir. Pek aşina olduğumuz bu ayrım sosyal politika ve “yardım" tarihinin ilk günlerinden bu yana sahnede. Fakat politika üretenler bir kez bu yola girince, onları bir sonraki keyfi ayrıma götüren adımı da atmak zorunda kalırlar: Sadece, aldığı yardım karşılığında devletin sunduğu işte çalışmayı kabul edenler bu yardımı “hak ederler". Kabul etmeyenleri ise "cezalandırmak" gerekir. “
Sayfa 196Kitabı okudu
“ Kate McFarland'ın da ifade ettiği gibi, kültürümüzün işe bir değer atfetmesi, işlerin bizi gerçekten mutlu etmesinden kaynaklanmıyor; biz işe değer atfeden bir kültürün içinde sıkışıp kaldığımız için, bir işimiz olduğunda kendimizi daha mutlu hissediyoruz. “
Sayfa 194Kitabı okudu
“ Beşincisi, insanlara kuponlar verdiğinizde yahut ayni yardımlar yaptığınızda, bilerek ya da bilmeyerek, onları damgalamış, ricacı ko- numuna yerleştirmiş ve bu konumda oldukları bilincini onlara aşılamış oluyorsunuz. “
Sayfa 192Kitabı okudu
“ Toplumların, daha fazla boş zamanı olan insanlara ihtivacı var. Bu boş zaman sadece, insanların biraz nefes almaları için değil: aile ve arkadaşlık bağlarını güçlendirmeleri, vatandaşlık kültürünü canlandırmaları için de gerekli. Okul aile birliklerinde görev almaktan tutun da yaşlıların ziyaret edilmesine kadar her türlü ücretsiz çalışma toplulukların işlemesi, gelişmesi için vazgeçilmez bir unsur. “
Sayfa 174Kitabı okudu