“Esse est percipi.” demiş Berkeley, yani; “Var olmak algılanmaktır.” Hayyam, rubaisinde bunu şöyle anlattı; “Ben olmayınca bu güller bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya ben yok o da yok!”Veysel’in “Güzelliğin on par etmez şu bendeki aşk olmasa.” dediği de bu. Hatta Einstein’ın izafiyet teorisinde de bahsettiği şey bu. Herkesin dünyası, algıladığı zamana ve mekana göre var. Saraylarda oturanların dünyası ile, gecekonduda yaşayanın dünyası hiçbir zaman aynı olmaz.
Şarkıya; “Güzelliğin on par etmez, bu bendeki aşk olmasa.” diye başlayan Aşık Veysel; “Anılmazdı Veysel adı, o sana aşık olmasa.” diye bitiriyor. Sen, ben seni seviyorum diye güzelsin ama, beni de ben yapan sana olan aşkım diyor. Güzelliği iki yarıya bölüp hakkını teslim ediyor.
Reklam
Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulamaz Gönlümdeki köşk olmasa Tabirin sığmaz kaleme Derdin dermandır yareme İsmin yayılmaz aleme Aşıklarda meşk olmasa Kim okurdu kim yazardı Bu düğümü kim çözerdi Koyun kurt ile gezerdi Fikir başka başk'olmasa Güzel yüzün görülmezdi Bu aşk bende dirilmezdi Güle kıymet verilmezdi Aşık ve maşuk olmasa Senden aldım bu feryadı Bu imiş dünyanın tadı Anılmazdı Veysel adı O sana aşık olmasa
Âşık Veysel
Âşık Veysel
Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa... Veysel Şatıroğlu
Güzelliğin on par' etmez Bu bendeki âşk olmasa.
Âşık Veysel
Âşık Veysel
Aşık Veysel
Güzelliğin on par' etmez Bu bendeki âşk olmasa Eğlenecek yer bulamaz Gönlümdeki köşk olmasa Eğlenecek yer bulamaz Gönlümdeki köşk olmasa
Reklam
283 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.