Yaşam, ölüm, aşk, kıskançlık ve kederi anlatmak için yola çıkmıştı Haggard, She'den almıştı Ayişe yapmıştı bir başkasının yolcuğuna şekil veren kahramanının adını. Ayişe kendi adalet terazisini kurmuş, kötü yanlarını görmüş ve kabullenmiş onun olanın ona gelmesini bekler bir bilgeydi. ''Yaşamın kendisi bir mucizedir sürenin uzun olması değil'' diyecek kadar alaycı bir bilgeyle ,''yaşadığım hayat hiç fena değildi ne vakit almak istersen üstü kalsın'' diyen benin aynılığına sevincim kendi varlığıma inancı doğrulamak için çıkmıştı sanki karşıma.
Yaşayan şey ölümü bilir, ölü olan ise asla ölemez çünkü ruhun halkasında yaşam hiçtir, ölüm hiçtir. Her şey ebediyyen yaşar, yalnızca bazen uyur ve unutulurlar.
Uzayın korkunç sessizliğinde bizim zayıf çığlıklarımızın ne anlamı vardır? Güçsüz zihnimiz yıldızlarla dolu gökyüzünün sırlarını kavrayabilir mi? Orada bulunacak bir cevap var mı? Oradan asla cevap alamayız, yankılar ve olağanüstü hayaller dışında bir şey bulamayız! Yine de bir cevap olduğuna inanır, bitmek bilmeyen gecemize eninde sonunda güneş doğacağını düşünürüz. Buna inanırız çünkü güzelliğinin yansımaları mezarın ufku ardından kalplerimize erişir, buna umut adını veririz.
Hayır, zırhınızı bırakın; Selahattin'in inancı ve hizmetkarları burada sizin en iyi zırhlarınızdır." dedi.
"Yine de onları almamız gerektiğini düşünüyorum," dedi Godwin, "çünkü inanç, buradan çok uzakta yaşamayan Haşhaşilerin hançerlerine karşı zayıf bir savunmadır."
"Kılıca sahip olup kullanan kişi cesurdur, kalem kullanan kişi ise bilgedir, ancak hem kalemi hem kılıcı kullanan kişi daha iyidir - tıpkı kuzenim Godwin gibi, o hem cesur hem de eğitimli."
“ Beni neden soğukta beklettin? “ diye sordu hırçın bir biçimde. “ Esintilerin beni mahvettiğini biliyorsun. “
“ Kim olduğunu bilmiyordum,” diye cevap verdim. “ Saat çok geç. “
“ Evet sanıyorum bu son ziyaretim olacak. “ cevap verirken gülmek için kan dondurucu bir girişimde bulundu. “ İşim bitti, Holly. İşim bitti. Yarını göremeyeceğim. “
“ Saçmalama!” dedim. Doktor bulayım.”
Buyurgan bir şekilde durmamı işaret etti. “ Sağduyulusun ama doktor istemiyorum. Tıp okudum, her ayrıntısını biliyorum. Doktorların bana faydası dokunmaz. zamanım geldi! Bir yıldır mucize eseri yaşıyordum. Beni kimseyi dinlemediğin kadar iyi dinle çünkü sözlerimi tekrarlama fırsatım olmayacak. İki yıldır arkadaşız; benim hakkımda neler biliyorsun peki?” “ Zengin olduğunu biliyorum, çoğu insanın okuldan mezun olduğu yaşta okula girmek istedin. Evlendiğini, eşinin öldüğünü biliyorum; en iyi, hatta neredeyse tek arkadaşım olduğunu biliyorum.”
“ Oğlum olduğunu biliyor muydun ?”
“ Hayır. “
“ Oğlum var. Beş yaşında. Annesinin hayatına mal oldu, o yüzden yüzüne bakamadım. Holly, güvenimi kabul edersen seni oğlumun velisi yapmak istiyorum. “
Bir anda oturduğum yerden fırladım. “ Ben!” dedim.
“ Evet, sen. Seni iki yıldır boşuna incelemedim. Uzun süre yaşayamayacağımın farkındayım, oğlumu ve bunu bırakabileceğim birini arıyordum.” demir kutuya dokundu.
“ O kişi sensin, Holly.
Çünkü tatmin olmayan derin bir aşk, soylu kalplerin cehennemi, lanetlilerin cezasıdır.
Fakat sevdiğimizin ruhundan daha kusursuz yansıyan bir aşk bize kanatlar bahşeder, ...
Yaşayan şey ölümü bilir, ölü olan ise asla ölemez çünkü ruhun halkasında yaşayan yaşam hiçtir, ölüm hiçtir.
"' Her şey ebediyen yaşar, yalnızca bazen uyur ve unutulur.'"