Bir tarihte,TRT televizyonunun ilk yıllarında ,sayın Hüsameddin Çelebi'nin yönettiği ve konusu Türkçe olan bir açık oturuma sayın Ömer Asım Aksoy ve sayın Orhan Duru ile birlikte ,katılmıştım.Yayın canlı idi,doğrudan doğruya veriliyordu;büyük ilgi toplamış,bir hayli de cümbüşlü geçmişti.Mesela,-örneğin- Türk Dili Kurumunun o zamanki genel yazmanı,sayın Aksoy ,tartışmanın iyice kızıştığı sırada ,soruyordu baba:
-"Arapça hakikat yerine öztürkçe gerçek desek ne kaybederiz?"
Ben de cevap veriyordum:
-"Ne mi kaybederiz?Hakikati beyefendi."
Hakikat başka,gerçek başka.
Bazen hakikat vahşidir, insanların arasına salıvermeye gelmez. Fakat o hakikatlere tasma takmak dururken yerlerine yalanları sürmek, neticeleri bakımından daha tehlikelidir.