Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnternette Oğuz Atay'a İzafe Edilen Korkunç Sözler (Bölüm 1)
Oğuz Atay'ı ne kadar sevip özümsediğimi, bugüne kadar hakkında yazmış olduklarımın anlatması mümkün değil. Belki kendimi o'nun kadar biraz daha fazla ifade edebilseydim, bu duyguyu tam olarak verme imkanı bulurdum. Bu yüzden buna kalkışmayacağım. Tutunamayanlar'ı, Tehlikeli Oyunlar'ı, Korkuyu Beklerken'i ve külliyatının bilumum satır arasını hatmetmiş, defalarca okumuş ve kendi çapında idrak etmiş biri olarak, etrafta o'na ve eserlerine sevgi ya da saygı duyduğunu ifade eden veya o'ndan alıntılar yaparak kendi halipürmelalini ortaya sermek isteyen edebiyatseverlerin samimiyetini sorgulamayacağım. Buna haddim olmadığından değil, Gerek bulmadığımdan. Çünkü burada, keşfettiğim çok daha büyük bir madeni gün ışığına çıkaracağım: İnternette, bilhassa Twitter ve Facebook'ta olmak üzere birçok farklı sitede birçok farklı kullanıcı, Oğuz Atay'a izafe ettiği cümleleri, telif hakkına duyduğu derin saygının bir eseri olarak tırnak içine almak ve peşisıra (Oğuz Atay) ve/veya eser adı yazmak suretiyle umuma açmakta. Problem işte bu noktada baş gösteriyor. Oğuz Atay'ın herhangi bir eserinde herhangi bir karaktere ait olması dahi mümkün olmayan bir sürü cümle tabiri caizse internet ortamında 'Cirit atıyor.'
Çehov Azizim Çehov!
Ne düşüneceğim azizim, Çehov okuyorum daha ne yapayım. Okudukça şaşırıyor, hayran oluyor, şaşırdıkça okuyor, insanın halipürmelali üzerine bu kadar geniş perspektiften bakan bir yazarı okuduğum için mest oluyorum. İnsan dediğin hâlen kapalı bir kutudur. Çehov kısmen de olsa bu kutunun kapağını aralayan yegâne yazardır...