"Toplum konforlu bir hapishane, dışarıdaki korkunç dünyadan saklandığını sana hissettiren ancak senin enerjinle var olabilen ve bu yüzden de daima senin enerjine çalışmana dolayısıyla köleliğine ihtiyacı olan bir hapishane. Sense kendini mutlu zanneden,daha kim olduğunu bile bir gün bile deneyimlememiş bir mahkumsun. Bana lezzetli bir havyarı hatırlatıyorsun. Asla balığa dönüşmeyi bile düşünememiş küçük şeffaf bir yumurta ve yanında kendisi gibi milyonlarcasıyla öylece tüketilmeyi bekliyor"
Hapishane, tımarhane fark etmez. Ahenk varsa içinde en berbat yer bile sana vaha olur. Ahenk yoksa cennette bile rahat edemezsin.
Reklam
Zaman zaman, Lamarckçılığın duygusal çekiciliği ve bunun eşliğindeki duygusal Darwincilik düşmanlığının, bilimsel düşüncenin yerine kullanılan güçlü ideolojiler yoluyla çok daha zararlı etkileri olmuştur. T. D. Lisenko politik alandaki başarısı dışında ikinci sınıf bir tarımsal bitki yetiştiricisiydi. Tutuculuğa varan Mandel karşıtlığı ve edinilmiş özelliklerin kalıtımına olan ateşli, tartışma kabul etmeyen inancı, uygarlaşmış ülkelerin çoğunda hiçbir zararı dokunmadan göz ardı edilebilirdi. Ne yazık ki, ideolojinin bilimsel gerçeklerden daha önemli olduğu bir ülkede yaşıyordu. 1940'ta Sovyetler Birliği Genetik Enstitüsü'nün müdürlüğüne atandı ve müthiş etkili, güçlü biri haline geldi. Bir nesil boyunca Lisenko'nun genetiği önemsenmeyen görüşleri Sovyet okullarında öğretilmesine izin verilen yegane görüş oldu. Sovyet tarımına inanılmaz, bedeli ölçülemeyecek kadar çok hasar verildi. Birçok saygın Sovyet genetikçi kovuldu, sürgüne yollandı ya da hapse atıldı. Örneğin, dünya çapında saygınlık kazanmış genetikçi N. I: Vavilov, "İngilizlere casusluk yapmak" gibi komik bir suçla uzun süre yargılandıktan sonra, penceresiz bir hapishane hücresinde açlıktan öldü.
Sayfa 372Kitabı okudu
İnsanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanması. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çevreyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor. Halbuki insanoğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu reddederek aslında kendisine bir hapishane yaratıyor. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük. Tabii bu da tam olarak mümkün olmayabilir ama bu çabanın kendisi de bir özgürlük...
456 syf.
4/10 puan verdi
Kitap sinema perdesinden izleyiciye yansıtılmış gibi kurgulanmış. Kitabın ana karakteri Nikko'nun analiz edildiği ve hikayesinin anlatıldığı kısımlar ilginçti, bu kısımlar kitabın yarısından fazlasını kapsıyor. Ondan sonra klasik Amerikan, cıa ajan hikayesine döndü. Hikayenin girişi güzeldi, kitap derinliği varmış gibi başlıyor, ana karakterin hapishane dönemleri fena değildi, hikayenin gelişme ve sonuç kısımları ise yüzeysel ve tipik olmuş, şaşırtıcı değildi. Bitirdiğimde okumasam da olurmuş dedim. Trevanian iyi bir edebiyatçı, başka bir romanını daha okumak isteyeceğimi sanmıyorum bana yetti. Kötü değil. Bu tarzı sevenler için öneririm.
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20228k okunma
Düşüncelerini önyargılar zincirinden kurtaranlar için hapishane diye bir şey yoktur. Örneğin biz, gerekirse taşları bile zorlarız ve taşlar, biz istediğimiz için dile gelirler. maksim gorki
Reklam
Osmanlı'da mimarı tarafından hapishane olarak tasarlanan ilk yapı Sultanahmet Cezaevi'dir.... Fakat ikisi var ki Osmanlı evveli zindan mazileriyle meşhur birer ürperti defteri. Biri Anemas zindanları, diğeri Bodrum kalesi.
1971 yılında Türk ordusu askeri bir darbe yaptı. Bütün Kürt eylemciler ve entelektüeller tutuklandılar ve 18 yaşındaki Mehmed Uzun'un kendine kültürüne duyduğu ilgi , onun 20 ay hapis yatmasına neden oldu. Diyarbakır'da askeri bir hapishanede korkunç koşullar altında geçirdiği ilk tutukluluk dönemini anlatırken : "Hapishane benim için bir üniversite oldu. Orada Kürt ozanlar ve entelektüeller tanıdım. Bu insanlar bana dünyanın en eski dillerinden biri olan ve yukarı Mezapotamya'nın tarihi dillerinin bir mozaiği olan kendi dilimi öğrettiler. Hapishanede güzelim ozanları, tarih anlatıcıları dinlerken bu dile ve Kürt öykülerine aşık oldum," diyor.
Sayfa 304Kitabı okudu
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.