Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevgilim Sev_gi_lim Sevgi_li benim İşin köklerden doğduğunu fark ettiğim an, uzun cümlelerle meseleyi gizlemeye çalıştım. Güzel vurucu cümlelerden önce her şeyi betimlemek isterdim Uzun uzun, ağır ağır, en küçük detayına kadar. Hemen aklıma sen geldin, doğal olarak daha sonra ben. Doğal olarak sen benim ne sevgilim, Ne böyle kavramsal olarak meselemsin Gül bahçeleri ardında seveninin bile katlanmak istemeyeceği anda, sarmaşıkla kapıları ve çiftleri saran o ince dallardan bir tanesisin. Yere düşen yastıklar, nevresimin ucu, fincanımda kahve, elimde kalem, önümde kağıt, kağıt üstünde bir sırım dizili harfler, heceler, cümlelersin. Onlar bile soruyorlar nerde diye, burda diyorum inanmıyorlar Sen inanç bağlamında bir meselesin Tüm bu meseleler birikince sen, Her dışarı çıktığımda iğrenç bir apartman gibi hisseden Yarasının kabuğunu bir ömür boyu sökemeyen Yeni her şeyden çekinen ve deli gibi sıkılmasına rağmen kabuslarından tek bir ders çıkarmadığı için, uyuyamayan benden sebep bir aidiyet sesisin. Kirazın dalı Çöpünün tabağı Derenin, dağın, taşın, perde kornişinin ve hatta elimin, yüzümün bile bir yerinin olduğu bu yeryüzünde, sen benim yanımda değil nerede olacaksın? Kelimelerimiz kökten türemesin ama uzatayım Biriyileşmebirsığınmadanöteköksüzbirbirleşikkelimesin Yağmur ERDEM
Tütün, kalem, kağıt ve harfler uyumuyoruz…!
Reklam
hakikat...
Derler ki bütün kainat bir noktadan ibarettir; insana verilen o noktada mündemiçtir ve bildiğimiz her şey o noktadan türemiştir. Hattat yazmaya kalemin kağıda dokunduğu yerden başlar, her şeyi içine sığdıran o sırlı noktadan... Sonradan kağıda nakşedilen her kelime o noktanın hakikatinden doğar, cümle lisan o bir tek noktanın içine
Bu acıyı doğuran sensin Beraber yaşamak bana kaldı Bu kalem Bu kağıt Bu harfler Bu sözler Ve bu şiirler Hepsinin gerçeği benim...
Çoğu sorunu hikayeleştirdim. Keyifli okumalar dilerim.
Kar-u Beladan bir ışık dünyaya düşer. Hangi kıta, mekan, şartlar nedir, fark etmiyor. Tanrının zarı döner ve ivmesi ne zaman biterse orada filizlenirsiniz. Hiç bilmediğin, anımsayamadığın bir pencereden dünyaya gözlerini açarsın. Sevmelerle, sevinçlerle, çalgı ve çengilerle karşılanırsın. Ağıtlarla, türkülerle de yolcu edilirsin. Doğarken
Varoluşsal Betimleme
Kar-u Beladan bir ışık dünyaya düşer. Hangi kıta, mekan, şartlar nedir, fark etmiyor. Tanrının zarı döner ve ivmesi ne zaman biterse orada filizlenirsiniz. Hiç bilmediğin, anımsayamadığın bir pencereden dünyaya gözlerini açarsın. Sevmelerle, sevinçlerle, çalgı ve çengilerle karşılanırsın. Ağıtlarla, türkülerle de yolcu edilirsin. Doğarken
Reklam
yıllar sonra kendimi bu küçük odamda bulduğumda bile tekrar aynı kelimeler dökülüyor kalemimden önümde duran beyaz bir kağıt parçasına. ölüm. kalemimi bırakıp bakıyorum ne yazdığıma, sadece bir kelime. ölüm.
Kalem seni bilsin diye yazıyorum, mürekkep güzelliğine şahit olsun diye, kağıt seni misafir edip kokunu hissedip şereflensin diye seni yazıyorum, cümleler, kelimeler, harfler, virgüller, ve noktalar seninle anlam bulsun diye yazıyorum seni ey YAR.
Beklemeli. Çünkü hattat istif için bekledi. Beklemeli çünkü mürekkep, kalem ve kağıt bekledi. Beklemeli çünkü harfler nazarı bekledi. Beklemeye beklemekle mukabele etmenin adı murakebe. Bekleyen, beklediğine vasıl olabiliyor.
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.