En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Birisi gelip, "Evet, ben seni tanıyorum." desin diye bekledim.
Sayfa 87 - Doğan KitapKitabı okudu
Nasıl da küçük düşürücü!... Aşık olsaydım bundan daha sefil bir körlük içinde olamazdım. Ama aptalca hatam aşk değil gurur oldu. Daha tanışır tanışmaz birinin tercihi olmaktan hoşlandım, öteki tarafından ihmal edildiğime gücendim.
"En büyük hatam kibrimmiş meğer. Göz göre göre seni ellerin yüreğine teslim ettim."
Sayfa 120 - Gece Kitaplığı YayınlarıKitabı okuyor
bence benim ölümcül hatam ne pahasına olursa olsun göze güzel görünen şeylere duyduğum hastalıklı özlem.
Benim hatam ise bir kere kitapların kapağını açmak oldu
en büyük hatam sigara içtiğimi inkar etmem gibi, delirdiğimi de inkar etmem oldu...
- Her şey , her şey benim hatam.
+ Tamam da her şey dediğin ne ? Sen neyi yanlış yaptığının farkında bile değilsin ha ? Söylesene !
Sayfa 31
Ehh
"Hayatım boyunca hiç kırmadığım kalplerini tek seferde parçalara ayırdım çünkü. Aslında böyle olacağını bildiğim için iyi evlat kompleksinden erkenden çıkmam gerekirdi. Annemin bağışıklık kazanamamasının benim hatam olduğunu düşünerek yaşıyorum."
Athica BookKitabı okuyor
"Eninde sonunda olacağını biliyordum. Ben evlenilecek türde biri değildim. Sevgili olmakta bile zorlanıyordum çünkü bir çeşit...engelliydim. Duygu yelpazem geniş değildi, çoğu duyguyu hissedemiyordum bile ama bu benim suçum değildi. Sosyopatlar konusunda kimsenin kabul etmek istemedigi nokta da buydu. Benim hatam değildi. Bunu ben seçmemiştim."
Sayfa 26 - #martiyayinlari #janedoeKitabı okudu
Hakkında düşünemeyecek kadar yaşamakla meşgul. Benim hatam ise bir kere kitapların kapağını açmış olmak.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ona olayın nasıl olduğunu ve sanırım gözlemediğim için benim hatam olduğunu anlattım. Büyükanne dedi ki kimsenin hatası değilmiş, çıngıraklı yılanın bile. Dedi ki olan biten için suçu yüklemekten kazanacağımız bir şey yokmuş.
Sayfa 1419Kitabı okuyor
Ben, yanlışları kötü hissettirilerek düzeltilmiş bir çocuktum. Bir eksiğim, hatam, yanlışım olduğunda, içime kötü bir his yayıldığında, biri saçlarımı okşayıp, 'Kendini kötü hissetme' dememişti bana. Bundan dolayı bir yanlışı gördüğümde içime kötü bir his yayılıyor ve o kötü hissin huzursuzluğu ile yanlışı düzeltmeye girişiyordum. Bu his bazen beni saldırganlaştırıyor... Bazen karşımdakini kötü hissettirmek üzere acımasız sözler söylemeye itiyordu...
Sayfa 38
...Bu benim hatam değil, senin hatan. Bu basit dinamikten kaynaklanan tüm tartışmaları ve kavgaları bir aklınızdan geçirin. Her biri diğerini yanlış bir şey söylediği veya yaptığı için suçlar, kendi eylemlerini sanki hayat memat meselesiymiş gibi haklı çıkarırken, ikisi de kalbinin en derininde bunun sorumlusunun iki kişi olduğunu bilir. Böyle yaparak ne kadar zaman kaybederiz? Tüm bunları bir kenara koyup bu oyunu adil bir şekilde oynamak daha iyi olmaz mı?
Ama benim, her zaman için hatam çok soru sormam oldu