Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Kübra

Hatice Kübra
@haticekubrakocdemir
İstanbul
İstanbul
95 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Çağı kurtarmanın bir eylemidir Çağ dışı görülen ilgimiz bizim
Sayfa 24 - İz, 2015Kitabı okudu
Reklam
34 syf.
·
Puan vermedi
Armağan
ArmağanSezai Karakoç
8.8/10 · 712 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Daha çok anlat," dedim. "Hoşuna gidiyor mu?" "Çok. Elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum." "Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?" "Gider gibi yaparız."
Sayfa 178 - Can, 2001Kitabı okudu
Uzun uzun burnumu çektim. "Önemi yok, onu öldüreceğim!" "Ne diyorsun sen, küçük; babamı mı öldüreceksin?" "Evet, yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bir gün büsbütün ölecek." "Bu küçücük kafada ne büyük bir hayal gücü!"
Sayfa 164 - Can, 2001Kitabı okudu
Reklam
-Bana söz vereceksin, senden bir şey isteyeceğim. Çünkü eşsiz bir yüreğin var Zezé. - Söz veriyorum, ama aldatmak da istemem. Eşsiz bir yüreğim yok. Evdeki durumumu bilmediğinizden böyle konuşuyorsunuz. -Hiç önemli değil. Bana göre sende eşsiz bir yürek var. Bundan sonra çiçek getirmeni istemiyorum. Sana özellikle çiçek verirlerse başka. Söz mü? -Söz. Ama bardak ne olacak? Hep boş mu kalacak? -Bu bardak bir daha boş kalmayacak. Ona baktığımda, içinde hep yeryüzünün en güzel çiçeğini göreceğim ve bu çiçeği bana en iyi öğrencim verdi diye düşüneceğim. Tamam mı?. .. Artık gidebilirsin altın yürekli çocuk.
Sayfa 87 - Can, 2001Kitabı okudu
-Sorun şu, Dayıcığım: Çok küçükken, içimde şarkı söyleyen biri kuş olduğunu, şarkıyı onun söylediğini sanırdım. -Eh, insanın böyle bir kuşa sahip olması harika bir şey. -Anlamadınız. Artık kuşuma pek inanmıyorum. Ancak içimden konuştuğum ve kendi içimi gördüğüm zaman oldu bu değişiklik". .. -Açıklayayım, Zezé. Bu değişimin ne olduğunu biliyor musun? Büyümektesin demektir.
Sayfa 74 - Can, 2001Kitabı okudu
Yeni ev, yeni bir hayat ve basit umutlar, basit umutlar.
Sayfa 67 - Can, 2001Kitabı okudu
Hatice Kübra tekrar paylaştı.
Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin güneş gibi bazan.
Sayfa 105 - İz Yayıncılık - Aşk RisalesiKitabı okudu
Hatice Kübra tekrar paylaştı.
Mescid-i Aksa
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu Varıp eşiğine alnımı koydum Sanki bir yeraltı nehr çağlıyordu Gözlerim yollarda bekler dururum Nerde kardeşlerin diyordu bir ses İlk Kıblesi benim ulu Nebi'nin
Sayfa 85 - İz, 2015Kitabı okudu
Reklam
Hatice Kübra tekrar paylaştı.
Doğrusunu istersen, insanlarla temas etmenin hemen her zaman bazı bedelleri oluyor. İki insan bir araya geldiğinde ilk olarak atılabilecek en büyük kazığı atıyor ve "Nasılsın?" diye soruyor örneğin. Ne bileyim ben nasılım? Düşünsen çıldırırsın. Çok düşünmemeye çalışıyorum. Bir noktada şimdiki halimden çok daha iyi olacağıma eminim. Fakat bu henüz gerçekleşmedi Osman.
Sayfa 81 - İletişim, 2023Kitabı okudu
"Ama ben büyük bir ağaç istiyordum." "Düşün, Zezé! Daha çok genç. Seninle birlikte büyüyecek. Günün birinde büyük bir portakal ağacı olacak. İkiniz, iki kardeş gibi birbirinizi anlayacaksınız. Şu dalı gördün mü? Fidanın tek dalı olduğu gerçek, ama sanki sırtına binmen için özel olarak yapılmış küçük bir at."
Sayfa 35 - Can, 2001Kitabı okudu
130 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı beğendiniz mi? Evet. Diğer okurlara tavsiye eder misiniz? Evet. Bu 'evet'ler geç kalınmış bir okuma sonrası yazılmıştır. Zira Mustafa Ulusoy ile tanışıklığımız lise sonrası yıllara dayanır, Aynalar Koridorunda Aşk ile. Ay Terapisi, gerçekten içimizde kısa süreli bir terapi tadında lezzetini bırakıp, öylece bitiverdi. Binalardan gökyüzünü dahî zor görebildiğimiz metropol kaosunda, göğsümüzü ferahlatmak adına daha çok göğe bakmayı, yaratılmış milyarlarca gezegenin farkına varmayı, Ay'ın güzelliğinde yaratıcının tecellisini bulmayı, tüm bunlarla birlikte, altından kalkamadığımızı zannettiğimiz yüklerimizin (oysaki kaldıramayacağımız yükü vermeyeceğini, zorlukla beraber kolaylığın da beraberinde verildiğini müjdeleyen yaratıcımız varken hemde..), aslında aslolanı farketmeyişimizden, teslim olmayışımızdan kaynaklandığını hassaten bildiren bir öyküler bütünü için
Mustafa Ulusoy
Mustafa Ulusoy
'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Uzun cümle için diğer okurlar kusuruma bakmayacaktır. Zirâ okuduğum bu kitabın, henüz tesiri üzerimdeyken cümlemi nasıl toparlayıp, bir kalıba sokabileceğimi bilemedim. Kendi fikrimce çok içe dokunan, idraki açan bu kitabı kesinlikle tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim.
Ay Terapisi
Ay TerapisiMustafa Ulusoy · Kapı Yayınları · 20131,799 okunma
Küçük atımı aldım ve yeniden Edmundo Dayımın boynuna atıldım. O ara çenemi tuttu, titrek bir sesle şöyle dedi: "Çok yükseleceksin, yumurcak. Adının José olması boşuna değil. Sen bir güneş olacaksın ve yıldızlar çevrende parlayacak." Onun gerçekten kafadan kontak olduğunu düşünerek, yüzüne anlamadan baktım. "Anlayamazsın," dedi. "Hazreti Yusuf'un Mısır'daki Hikâyesi bu. Büyüdüğünde anlatırım." Hikâyelere bayılıyordum. Ne kadar karışık olursa o kadar seviyordum anlatılan hikâyeyi. Küçük atımı uzun süre okşadım, sonra başımı Edmundo Dayıma çevirip sordum: "Sizce, gelecek hafta büyümüş olur muyum?.."
Sayfa 23 - Can, 2001Kitabı okudu
2023 eyt
Emeklilik başka şey, Zezé. İnsan çok çalıştığı, saçları bembeyaz olduğu, artık Edmundo Dayı gibi ağır ağır yürüdüğü zaman emekli olur.
Sayfa 16 - Can, 2001Kitabı okudu
582 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.