Yaşadığımız zorluklar ne kadar dayanıklı olduğumuzu anlatmanın, ruhsal ve bedensel gücümüzü göstermenin bir yolu olamaz. Yaşama gücünüzü çektiğiniz acılardan alırsanız, yani kendinizi yaşadığınız ve dayandığınız acılar kadar güçlü görürseniz hem kimseye faydanız olmaz hem de kendinizi güçlü hissetmek için hayatınızda sürekli acı yaratırsınız.
Demek istediğim şu: Bu zamana kadar böyle bir ev görmemiştim. Buraya bi hafta önce geldiğimde, tüm bunlara şahit olmak, size, annenize, kardeşlerinize. Çok mutlu etti beni. Bundan bahsedildiğini duymuştum, kitaplarda da bu gibi şeyler okumuştum. Buraya gelip de etrafıma bakınca kitapların doğruyu söylediğini anladım. Gördüklerimden keyif aldım. Kendim için de istedim bunu. Hala da istiyorum. burada sizin soluduğunuz havayı solumak istiyorum. Kitap, tablo dolu, kısık sesle konuşulan, herkesin, hatta fikirlerin de saf olduğu havayı. Benim soluduğum havaya açgözlülük bulaşmış; ev kirası, geçim derdi, gürültü patırtı, kafayı çekmek, hepsi bundan ibaret. Annenizi öpmek için yanına gittiniz, bu zamana kadar gördüğüm en mükemmel şeydi bu. Hayatta çok şey gördüm, aynı evi paylaştığım insanlardan da fazlasını gördüm, hoşuma da gidiyo, ama fazlasını görmek isterim, başka şekilde görmeyi.
Okuduğu birçok kitap huzursuzluğunu perçinledi. Kitapların her sayfası bilgi diyarına açılan bir delikti. Okudukça açlığı arttı. Nereden başlayacağını bilmiyor, hazır olmadığı için acı çekiyordu.