Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu cismim ateş-i aşkınla yansın ya Resulallah Bu çeşmim hab-ı gafletten uyansın ya Resulallah -Leyla Hanım
Kasd et ihlâsa vü riyâyı bırak Kendi hazzın ko Hak rızasına bak Yaradan usladır seni ancak Hây nefsim seni nic'eyleyeyim °°
Aziz Mahmud Hüdayi
Aziz Mahmud Hüdayi
Reklam
Çaresizlik mi teslimiyetsizlik mi??
Bazen kendime derim:”sen bambaşka bir alem,insanlar ise senin içinde var olmuş bambaşka bir alem”.. Hep düşünür dururum,bu düşünceler bir radyo frekansı gibi beynimi içini kurcalar durur. Tuhaf tuhaf sesler işte… “İnsan hiç kendini bir kitap misali okumayı sever mi”garip bir soru belki de,ama hepimiz kendimize bir baksak bizde garip değil miyiz sizce?? Sizi bilmem ama eğer bu âlem bize sunulmuş bambaşka bir âlem ise sevmesek dahi okumak zorundayız ,derim kabullenmek istemesekte… Her âna,her şekle yağmur gibi yeryüzünden boşanan bir katre gibi… Bilmiyorum ki evet evet bilmiyorum,sessizce sükutun verdiği bir hâl ile hâlleşiyorum.Ten korkusunun verdiği ağırlığınca kaçmak,çok uzaklara belki de,hiç kimsenin ruhumun derinliklerine giremeyecek çukurluklarında delice saklanmak.. Oysa kim kaçabilirdi ki kendinden,kendisi kendinde olduğu sürece.. Nefsim miydi bende olan yoksa benmiydim benim içinde var olan.Kabullenmek ıstırabı neden yakar beni bu denli. Çıldırmış cinlerin felaketi bile bu kadar sarmamıştı etrafı.. Peki neydi beni böyle mahsun bırakan bu hâlet?.. Temaşa eder bilmeyen gözler. Kim ki o kişi,hayrola… Kimsin sen? Ne bu konuşmalar ne dersin bana garip garip?? Anlamıyorum kafamın içinde dönen tilkileri.. Baktıkça kaybolmak mı yoksa hiç olmamak mı bu bende ki yanan çıra… Sessizliğim alnımda yazılı bir kadere mi teslim,yoksa kabullenişim içinde ki sadakat teslimiyetim miydi beni bu denli çaresiz bırakan.. Sükutumu berraklaştır Ya Rabbelalemin…
Hicretsizlik
hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı iftar sonrası çay ve sigaralardan hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa ensar kız vermezdi medineli çocuklar tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki bakışlarıma mescidin kumları bile fazla bir
Kalemimden..
BİLMİYORUM ANNE Dünya derdi ile oldum divane Sustuğum yerden susuyorum anne Gördüğüm her şey geliyor bigane Sustuğum yerden susuyorum anne Halet-i ruhiyem olmuş keşmekeş
Bu akşam bu şiiri yazmak istedim
Kalemim diyor "yaz şiir, ey şair!" Nefsim diyor "ey kalem, neye dair!" O hâlde yazarım şi'r-i muhalled Her kelimat ola nakş-u mukayyed Belde-i Bitlis'ten olduk fırqet Bu şair turb-u gubara olur hasret Ger, bir hatve atarsa yamuk kadem Fuc'eten zail olur ruhumda elem Bu şaire derlerdi "teşkê te
Reklam
"NAMAZ ve TEMBELLİK..."
Eğer siz de yatsı namazını vaktinde kılmadığınızda sonradan kılacakken bir tembellik ve üşengeçlik hissediyorsanız, diğer namazları kılacakken "bir an önce kılayım da kafamdan gitsin" gibi bir duyguya kapılıyorsanız bu yazıyı okumanız iyi olur. Bir şeyi kendi nefsimde çok iyi tecrübe ettim: Bir namazı vaktinde –hele de cemaatle-
Ey nefsim! Oldu zannediyorsan kendini tam, Bil ki delildir olduğuna ham.
Şair’ül İslam Yunus Kokan
Şair’ül İslam Yunus Kokan
541 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.