İrfan, gençliğin erişmek istediği hayal olan evlenme konusunda bile yürek sızlatıcı bir ümitsizlik, bir tatsızlık, bir gönül kırgınlığı içinde kalıyordu. Hayır, o, bu memlekette evlenmeyecekti... İşte ağabeysi Ragıp evlenmişti. Zorunlu bir âdete uymak için evlenmişti. Birkaç ay...devamını okuSayfa 23
Hep ‘geleceği’ düşündüm. On, yirmi, otuz, kırk yıl sonra ne olacağımı, ne yapacağımı hayal etmeye çalıştım. Ne var ki, şimdi de aynı şeyi yapmaktayım. Şurada, yatağımın üstünde oturuyor ve ‘geleceği’ hala o günkü gibi düşünüyorum.Sayfa 411
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğulu mu? Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatımı toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve korkutucu bir şey olarak hayal ederek yaşamıştım.
Hiçbir şey planladığın, sevdiğin, hissettiğin gibi kalmıyor. Küçüklü büyüklü o kadar çok parçan kopup gidiyor, o kadar çok hayal kırıklığı yaşıyorsun ki bir süre sonra ben bundan daha fazla eksilemem deyip hissiz ve tepkisiz bir halde, olanlara şaşırmadan devam ediyorsun her şeye...