İslâm, fikrî, kavlî, ve fiilî bakımdan insanı en güzel şekilde yoğurup kemâle erdiren ve karanlıklardan nûra çıkaran seâdet fecridir. Yani o alçakta olanı yükseltip zirveleştiren bir müessirdir.
"Nefs, edep ayrılığına mahkûm ve, kul da edepli olmaya memurdur. Nefsin seciyesi gereği, sürekli sahibini isyan ve muhalefet meydanına çekme isteğine karşı, kul da onu, kötü isteklerinden döndürmeye ve yıldırmaya cehdeder. Onun için, nefsin yularını salan kimse, onun kötülüklerine ortak olmuş olur."