Böyle olmamalı. Bir hâl çaresine bakmalı.
Hayatın içinde türlü mücadelelerle öyle meşgulüz ki, yaşamayı kaçırıyoruz. Küçük, güzel bir ânı bile kendimize çok mu görüyoruz yoksa bütün bu mecburiyetler, imkânsızlıklar mı sorun, bilmiyoruz. Sıcak Kafa'yı hatırlıyoruz: "Ne kadar tuhaf! Sanki benim hayatım değil de gece yarısı televizyonda izlerken uyuyakaldığım bir film." Böyle olmamalı. Bir hâl çaresine bakmalı.
Adalete güvendiğim, tecelli edeceğine inandığım, masum canına kıyanın bir daha güneşi göremeyeceğinden emin olduğum o eski günleri o kadar özlüyorum ki. 20 yaşında üniversite öğrencilerinin kuryelik yapmak zorunda kalmadan sadece derslerine çalıştığı, çalışanın da sokakta uluorta katledilmediği o eski güzel günler. Bu gece huzurla uyumama imkan yok, uyuyamam. Kimse de uyuyamasın zaten. Hayat "bitse de gitsek" dediğimiz kötü bir gerilim filmi artık bu ülkede. Her yeni doğan gün yeni kötülükler getiriyor. Organize ya da münferit kötülükler. Ve hiçbir filmimiz mutlu sonla bitmiyor artık. Çok üzgünüm çocuk. Ne desem anlamsız. Birkaç kişinin nasıl yaşayacağımıza, nasıl öleceğimize karar verdiği, milletin hiçbir söz hakkının olmadığı, ilahi adaletten gayrı sığınacak limanımızın kalmadığı Yeni Türkiye! Aynı yaşta öğrencilerim var, hepsi de Ata gibi pırıl pırıl. Bir sonraki derste yüzlerine nasıl bakacağım? Offfff! Alıntıdır.
Reklam
İnsan sesler biriktirir içinde,renkler biriktirir, duygular biriktirir ve bize yolu gösterende onlar olur genellikle.çoğumuz kayboluruz hayatın bu tozlu çamurlu yollarında nereye gideceğimizi bilmeden ne yapacağımızı bilmeden.çoğumuz bir yol arar dururuz umutla ve hiç vazgeçmeden.bekleriz herşeyin en güzel olmasını korkularımızın boşa çıkmasını sahillerin en güzeline varmayı bekleriz.ve bilmeyiz başımıza nelerin geleceğini yolun bizi nerelere götüreceğini insan çok katmanlı bir dünya insan büyük bir dünya ve asla yaşadıklarından ibaret değil insan. yaşadıkları,yaşayamadıkları, hissettikleri, hissetmedikleri,anladıkları, anlayamadıkları insanı insan yapan bunlar ve insanın içinde sayısız yollar var.insan adedince yollar hakikate giden özüne giden yollar..
Hepi topu yalan
Hepimiz boş boşuna kendimizi ve etrafımızdaki herkesi herseyi kandirmaya çalışarak , güya yaşam mücadelesi veriyoruz bilmem ne Kimse alınmasın üstüne alınsa kimse kalmayacak üzgünüm bunun için .. benim derdin kendimle maruz kaldığım haksızlıkla alakalı - bu hayatta sen kalk sev hiçbir nedenin yok iken hiçbir ihtiyacın yok iken onu onun için sev
Güzel Kalmak..
Vakit geçiyor, zamanımız kısalıyordu. Her geçen gün bizden anılarımızı, anlarımızı alıp götürüyordu. Gördüğüm manzara, bir kaç kişinin oturduğu bir kamelyadan, yemyeşil ağaçlardan ve ahşap köprülerden oluşuyordu. Geriye dönüp yoluma devam ederken aşağıda, beton bir köprünün altından akan suyu farkediyorum. Akan su, şehrin gürültüsü içerisinde bile
İşte Şemsi Tebrizi’nin Aşk romanında geçen 40 kuralı.
21. kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi,hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek,kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir. 22. kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama
Reklam
13 Mayıs 2024 Tam bu tarihte iki yıl önce sana, seni sevdiğimi söylemiştim. Bilmem gideceğinizi öğrenince içimde tutmak istememiştim.Öyle aniden, içimden nasıl geldiyse, seni nasıl sevdiysem öyle söylemiştim hislerimi. O an hatta o dönem kısmet olmadı ama içimde öyle bir şey var ki sanki bir gün hayat bizi tekrar bir araya getirecekmiş gibi
Yeni kısa yazimi degerlendirirmisiniz?
Hande daha yeni uyanmisti herzaman olduğu gibi yine aynasına baktı ve ne kadar güzel olduğunu kendince söylendi. Kahvaltımdan sonra babasının ilcedeki manav dükkanına gidecekti. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitmişti ve yine aynada baktı gülümsedi. Kahvaltısını yaptıktan sonra küçük bir bakım ve makyaj yaptı aynasını cantasina almayı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı
Her şey sende gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.