Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
Hayatı yaşanır kılan nedir? Bize verilen hayatı bizler seçmiyoruz ama nasıl yaşicağımızı veya yaşamicağımızı, hayatı nasıl sürdüreceğimizi biz seçiyoruz.Her şey bizde başlıyor ve bizde bitiyor. Hayat kötü değil olamaz da bize sunulan seçenekler ve neyi nasıl yaşicağımızla dolu bir dünya sadece, kendi dünyamızı (hayatımızı) bizler oluşturuyoruz. Onu iyi ya da kötü yapan bizleriz, yaşanır kılmak bizim elimizde. Kendi hayatımız, kendi seçeneklerimiz. Hayatı yaşanır kılan kendimiz. Hayatımı yaşanır kılan benim.
Reklam
YAŞANANLAR VE BAKIŞ AÇISI
Realiteler, çoğu zaman insanoğlunun talep ve beklentilerine aykırı gelişir. İsteriz ve bekleriz ki işlerimiz her zaman yolunda gitsin, sağlıklı ve dinç kalabilelim, sevdiklerimizden hiç ayrılmayalım, huzur ve mutluluğumuz her daim devam etsin. Kısaca, dünyada cenneti yaşamayı arzularız. Ne var ki dünya zıtlıklar diyarıdır. İyi ile kötü, güzel ile
Bazen çekip gitmek, hayatı bırakmak istiyorum. Peki bu hayattan kafamıza göre ayrılmayı istemeye hakkımız var mı? İpler her ne kadar bizim elimizde olsa da her istediğimiz kararı alabileceğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü benim başarısız olmam otomatik olarak anne ve babamı da başarısız kılıyor. Hatta bana eğitim veren öğretmenlerimi, üstümde emeği olan herkesi başarısız kılıyor. Bu açıdan hayatımızın tüm kontrolünü elimizde tutuyor olmamız, kendi hayatımız üstünde sınırsız hak sahibi olduğumuz anlamına da gelmiyor. Bu yüzden çekip gitmek isteyebilirsin ama bunu yapman adaletli olmaz.
Mebeforeyou
Yalnızca bir tane hayatımız var. Bunu olabildiğince dolu yaşamayı sağlamak kendi elimizde.
Çaresizlik garip bir duygu , karanligin icine düşerken, ne kadar yardim istersen iste kimsenin seni duymaması gibi bir his. Hayatımızdaki herseyin bir anda kaybolup tek basına kalmak gibi. Ve elinden hic bir sey gelmemenin en cok hissettiren bir duygu. Peki ne olurda bunu yasariz. Hayatta kontrol edebildigimiz durumlar var birde kontrolu bizde
Reklam
Hep başkaları için yaşamak ve hissettirdikleri
Hayatımız boyunca hep çevremizi memnun etmeye çalışmadık mı ailemize iyi evlat olmak, iyi başarılı öğrenci olmak ,iyi dost ,iyi eş, iyi anne veya baba kendimizi tanımlamak yerine hep birilerinin bize verdiği etiketi tıpkı bir marka gibi diktik üstümüze üstelik bunu kendimiz yaptık sanki elimizde bir etiket yapıştırma makinesi var ve her yeni gelen etiketi oraya yapıştırıyoruz sormadan ,aslında neyim nereye aidim hayattan ne bekliyorum gerçekten var mıyım bu dünyada varsam kim için varım hep birileri gülsün memnun olsun maddi manevi kazansın peki ya kendimiz, kendi benligimize indirdiğimiz bu darbe ne olacak?
"Herkesin hayatı kendi parmak uçlarında "
Hayatımız bir kağıttan oluşsaydı, bir elimizde kalemdiğer elimizde silgi olurdu herhalde. Hiçbir şeyi dinlemeden karalardik bembeyaz sayfayı. Baktık hayalimizde ki gibi değil, silerdik başladığımız yerden. Yeniden kendine ulaşana kadar... Çizer dururduk bence, böylece kağıdımızın üzeri tam istediğimiz gibi olurdu belki de. Ama üzgünüm, hayatımız kağıt değil, kalem gibi şekil veremiyoruz istediğimiz çizgilerimize. Ve en önemlisi de silgiyle silinmiyor yanlışlarımız, hatalarımız..
Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda ; “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.