Bir kitap hakkında inceleme yazmaya hep çekindim çünkü kelimeleri toparlayamam diye korktum ama bu kitap için inceleme yazmak, bana hissettirdiklerini anlatmam gerekiyor.
İskender Pala'nın ilk olarak Şah ve Sultan kitabını okumuştum. Ondan da çok etkilenip çok beğenmiştim (başta her şey karmaşık gelse de sonrasında bir bir çözülüyor ve lezzetine doyum olmuyor). Ama bu kitap..
Dili bence Şah ve Sultan'a göre daha hafif, daha anlaşılırdı. Yunus Emre'nin hayatı hakkında okuduğum ilk kitap oldu ve son olmayacağına eminim. Bir insanın hayatı, yaşadıkları, duyguları, sözleri ne kadar güzel anlatılabilirse o kadar güzel anlatılmış. Bir kitaba ağlamayalı uzun zaman olmuştu ve Od uzun zaman sonra beni ağlatan kitap oldu. Ve öyle güzel bir zamanda okumak nasip oldu ki bütün sıkıntıların üst üste geldiği, çaresizlik içinde olduğum günlerde bana ilaç gibi geldi Yunus Emre'nin hayatı. Okumam uzun sürdü fakat bunu bilerek uzun tuttum çünkü altını çizeceğim ders çıkaracağım o kadar çok cümle vardı ki anlamadan hiçbir şeyi geçmek istemedim (sonlarına doğru heyecandan ve kitabın lezzetinden bir günde üç buçuk saat okuma yapmış olsam da). Önceden nasıl araştırmam hayatını, nasıl bilmem Bizim Yunus 'u pişmanlıkları ile bitirdim kitabı. İyi ki karşıma çıkmış, iyi ki okumuşum, iyi ki iyi ki..