Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fizikçiler ve başka insanların kuantum kuramını anlamakta güçlük çekişleri bana, çocukların henüz anlamadıkları bir kavramla karşılaştıkları zamanki yanıtlarını hatırlatıyor.
Dünyanın gerçek sırrı,görülebilir olandadır ,görülmeyende değil.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Sonuç olarak hareket halindeki cisimler için zaman her zaman yavaş geçer genel görelilik bize uzay ve zamanın mutlak kavramalar olmadığını çok keskin bir şekilde gösterir
Heinz R. Pagels
Heisenberg ve Bohr'un çalışmalarıyla ortaya çıkan kuantum gerçekliği konusundaki iki önemli noktaya, Kopenhag yorumuna gelmiş bulunuyoruz. Birinci nokta, kuantum gerçekliğinin mutlak değil istatistiksel bir gerçeklik olduğudur. Bir kuantum özelliğini ölçmeye yönelik deneysel düzen belirledikten sonra bile, aynı deneyi dakik olarak defalarca tekrarlamak gerekebilir. Çünkü tek tek kesin ölçümlerin anlamı yoktur. Mikro-dünya sadece, ölçümlerin istatistiksel bir dağılımı ile belirlenir ve bu dağılımlar fizik tarafından saptanabilir. Tek bir elektronun konumunun ve momentumunun, bir dizi ölçümle tutarlı olan zihinsel bir resmini oluşturma girişimi "bulanık" bir elektron resmiyle sonuçlanır.
Heinz R. Pagels
Bohr'un tamamlayıcılık ilkesi, aynı bilgi nesnesinin birbirini tamamlayıcı özelliklerinin var olduğunu, bunlardan birinin bilinmesinin ötekinin bilinmesini dışladığını söylemektedir. Öyleyse, elektron gibi bir nesneyi birbirini dışlayan farklı yollarla betimleyebiliriz; örneğin, dalga olarak veya parçacık olarak.
Heinz R. Pagels
Örneğin, "Elektronun konumu ve momentumu nedir?" diye sorduğumuzu düşünelim. Klasik fizikte bu soruyu yanıtlarken -bir deney yaparken- nesnenin durumunu değiştirdiğimizi de hesaba katmamıza gerek yoktur. İncelenen nesne ile aygıt arasındaki etkileşimi yok sayabiliriz. Elektron gibi kuantum nesneleri için durum artık böyle değildir. Gözlem işleminin bizzat kendisi elektronun durumunu değiştirir.