Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Helin Örün

Laroşfoku der ki: "Bir tane aşk, binlerce taklidi vardır."
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
Eğer felaketlerimiz, zaaflarımızın cezalariyse Belma'ya acınmaz. Çünkü Behiç'e karşı gösterdiği saflık, yahut adale, sinir ve kalp zaafı pek fazlaydı. Fakat... İrademiz elimizde değil...
Sayfa 152Kitabı okudu
Ayağa kalktım. Hemen başlamalıydım, bir şeyler söylemeliydim. Konuşmayı unutmak üzereydim. Kendimi anlatmalıydım. Kendimi göstermeliydim. Bir yerlere başvurmalıydım. Ben! Diye bağırdım bütün gücümle! Sonra adımı tekrarladım birkaç kere.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu kötü hayatı sanki doğmadan önce de yaşamıştım; kendime yakıştırdığım yaşantıları doğmadan önce de okumuştum. Kötülüklerimin bile kendime, özvarlığıma ait olduğuna inanmıyordum.
Çünkü sevmek, yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi. Ya hiç sevmemişsem bugüne kadar? Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde.
Reklam
( En önemli dertlerimden biriydi zaman meselesi ve belki de 'onlar' en çok, bu işin içinden çıkamayacağımı hesaplamışlardı.)
Ben otobüse biniyorum; yüksek düşüncelerimi anlayamayacak kimselerle birlikte yolculuk ediyorum, yüzlerine bakıyorum: Hayır, anlamıyorlar.
Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor.
Hani sokaklarda satarlar ya, içinde mekanizması, dışında da anahtarı olan küçük teneke adamlar vardır, anahtarını grr grr grr kurarsın, bırakırsın yürür gider ya kardeşlerim. Ama düz çizgide gider ve tabii bir şeylere toslar, düz gider tos tos toslar, yaptığından vazgeçemez. İŞTE GENÇ OLMAK, BU KÜÇÜK MAKİNELER GİBİ OLMAKTIR.
Sayfa 170Kitabı okudu
Özgürlüktür önemli olan. Halk, özgürlüğü için başkaldırmaz, direnmez. Bir lokma ekmeğe, bir kaşık çorbaya değişir özgürlüğünü. Bunun için onların altına ateş yakmak, haklarını aramalarını sağlamak gerekir. Demokrasi istiyorlarsa onu kazanmak için savaşmaları gerekecektir. Bütüncük yönetimleri yıkıp, özgürlük, mutluluk içinde yaşamalarını ancak biz düşünürler sağlayabiliriz onlara...
Reklam
Sürüyle gencin fabrikalara tıkılıp koşullandırıldıktan sonra düzen koruyucusu olarak sokaklara bırakılmalarından söz ediliyordu. Otomatikleştiriliyorlardı.
Seçme hakkına sahip olmayan kişi kişiliğini yitirmiş demektir.
Ne var ki cezan bu günahla kıyaslanamayacak denli büyük. Seni bir makine biçimine sokmuşlar. Seçme hakkını elinden almışlar. Toplumun kabullendiği davranış türlerine boyun eğmek zorundasın. Sadece iyilik yapmakla görevli küçücük bir makinesin. Buna göre müzik, cinsel ilişki, edebiyat ve her türlü sanat dinlendirici, zevk verici değil de, acı verici birer etken oluyorlar.
Sayfa 142Kitabı okudu
Dalgalı denizdeki bir ceviz kabuğunun üstünde, denge sağlamaya çalışan Acemi bir miçoydum. Yalpalıyordum. Gözlerimi kararıyor, midem bulanıyordu. Yavaşça kapıyı açtım.
Sanki, beni canımdan bezdirmek isteyen bu cehennem acıları avının izine düşen bir polis gibi köşe başında beni bekliyor, herhangi "uygunsuz" bir düşüncenin kafamda belirmesiyle üzerime çullanıyordu.
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.