Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇIĞLIKLARIN YAZDIRDIĞI MUTLULUĞA GÖTÜREN AKLIMIZDAN ÇIKARMAMAMIZ GEREKEN BİR HAYAT FELSEFESİ: Çok mutlu olmanın sırrını keşfettim. Geçip giden, ardında ise tek bir kelime bırakan çığlıklarıma borçluyum keşfetmemi, Mutluluğun sırrını öğretip gitti. Bıraktığı tek bir kelime yetti. Ne mi o kelime? ‘Şükür’ Nasıl mı? Ne kadar kötü durumdaysanız ne kadar zor dönemden geçiyorsanız, ne kadar artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyor ya da mutluluğu sadece hedeflerinize vardığınızda mutlu olurum diye kendinize şart koşmuş olursanız olun ya şuan daha kötü durumda olsaydınız hatta bir telefonla yıkılsanız. O an şimdiki halinize şükretmez miydiniz? Acı büyütür küçük mutluluklarla da güldürmeyi öğretir. Acıyı tadana acı olmayan her yer tatlıdır acı şükretmeyi öğretir. Her şeyden şikâyetçi olup mutsuz olmayı değil! Zaten mutlu musunuz şükür diyerek mutluluğunuza mutluluk katın. 🍓
Esra Taze
Esra Taze
1000KİTAP' TA SAHTE ALINTI TEMİZLİĞİ
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Reklam
! Okumadan beğenmeyin !
Hiç bir şey eskisi gibi değil artık, bende değiştim. Önceden kahrolduğum şeylere şimdi gülüp geçiyorum. Geçmişte beni kıran, günlerce uykusuz bırakan olayları artık umursamıyorum. Sanırım insanları tanıdıkça onlardan beklentim azaldı. Büyük beklentilerin olmayınca hayal kırıklıklaeın da olmuyor... 'Gitmez' dediklerim giderek, 'o asla yapmaz' dediklerim yaparak öğrettiler bunu. Bütün insanlar aynıdır demiyorum ama her insanın hata yapabileceğini biliyorum... Yani aramıza bir mesafe koyuyorsam, tereddüt ediyor ve uzak duruyorsam; bu kibirden değil, kendimi koruma çabamdandır. İçimdeki en derin kırıklar çok sevdiğim insanların çabasızlığından, duyarsızlığından, sevgisizliğinden, ilgisizliğinden, umursamazlığından.... kaldı.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Bundan hiç şüphe yok.Kim eskiden herşeyin yolunda gittiğini iddia edebilir ki!?Eskiden de bazı şeyler yolunda gitmiyordu.Eğer her şey yolunda gitseydi, şimdi yaşadıklarımız karşısında bu derece çaresiz kalabilir miydik? Aslında herşey eskisinden de daha iyi olabilir, eğer hayatında bazı şeyleri değiştirmeye
Ve sonra ne oluyor biliyor musun? Yarım kalıyorsun, değişiyorsun. Biraz güvensiz, biraz umutsuz, biraz da umutlu. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Bir zamanlar uğruna dünyayı karşına alabileceğin adam yabancılaşıyor sana. Adım adım uzaklaşıyorsun. Kör kalsa, yatalak olsa, bacaklarını kaybetse vazgeçmeyeceğin adamın buna hiç değmediğini
6 Şubat 2023 tarihinde benden gittiğin günü geri istiyorum...
Susmak istiyorum hiç konuşmamak... Uyumak istiyorum hiç uyanmamak... Meğer ne çok kıymet verdiğim şeyler varmış meğer ne çok kıymetlim varmış... Hayata eksik başladım derdim hep eksiğim derdim meğer ne kadar çok şeye sahip mişim kaybettikçe farkettim... Uzun uzun konuşmak istiyorum... Uzun uzun sadece sana susuyorum... Bir yere gitmek istiyorum, o
Reklam
Gazze
İstanbul haritasında Beykoz ilçesine göz atmanızı istiyorum. Gazze hemen hemen Beykoz ilçesi kadar bir yer. Gazze'nin nüfusu 2.3 milyon. Dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu yer. Gazze'de havaya doğru bir taş atsanız muhtemelen birinin kafasına denk gelecekken 1 haftada 6000'den fazla bomba atıldı. Hani kalabalığa
Sesimi Duyan Var mı?
Sahi siz duydunuz mu sustuklarımızı? Hayat devam ediyor… mu gerçekten? Birinci yıl… Bir yıl 365 gün müydü? Peki neden ben 365 yıl geçmiş gibi ama aynı zamanda da bir saniye bile geçmemiş gibi hissediyorum? Bir daha gökyüzünü, güneşi, denizi, sevdiklerinizi göremeyeceğinizi, artık her şeyin bittiğini düşünüp yaşamdan koptuğunuzu hissettiniz mi?
Alman filozof Friedrich Nietzsche, 1889 yılında, İtalya’nın Torino kentinde bir sabah, hayatını sonsuza dek değiştirecek bir olayla karşılaşacağından habersiz şehrin merkezine doğru ilerliyordu. Yolda giderken yürümediği için atını kırbaçlayan bir faytoncu gördü. Zavallı hayvan çok bitkin görünüyordu, hiç gücü kalmamıştı. Atın hiç hali olmamasına rağmen sahibi onu hareket ettirmek için hiç durmadan kırbaçlıyordu. Nietzsche gördüğü şey karşısında dehşete düşmüştü. Hızla oraya yaklaştı. Faytoncunun bu davranışını kınadıktan sonra, Nietzsche yere çöken ata yaklaştı, sarıldı ve ağlamaya başladı. Görgü tanıkları, atlara bir kaç kelimeyi mırıldandığını, fakat ne söylediğini anlayamadıklarını söyledi. Efsaneye göre filozofun son sözleri “Anne, ben bir aptalım” olmuştu. Tam o sırada bilincini kaybetti, zihni sonsuza kadar sürecek bir değişime uğradı. O sabah her şeyi değişti. O günden sonra Nietzsche’nin akli dengesini kaybetmesi tüm dünya çapında doktorları ve aydın kişileri şaşkına uğratmıştı. Konuyla ilgili her türlü spekülasyon yapıldı. Torino’da o sabah meydana gelen olayın en az üç versiyonu yazılıp çizildi. Fakat emin olunan tek şey filozofun asla eskisi gibi olmamasıydı. Ne yazık ki o günden itibaren tam 10 yıl boyunca, yani ölümüne kadar asla konuşmadı. . . İnsan sıkı tutmalı yüreğini; çünkü gitmesine izin verirse, çok geçmeden aklı da gider peşinden. Böyle buyurdu Zerdüşt, Friedrich Nietzsche
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.