Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne kalacaksa yaşadığım bunca çıldırmaktan geriye vaktinde gelmeyen her şey kadar haindir.
Sağlam bir Müslüman, kendisine ve etrafındaki insanlara maddi ve manevi güç veren sağlam temelli bir imana sahiptir. Birkaç basit adımı takip ederek Allah sevgisi ve iyi bir Müslüman olma yolunda mesafe kat edeceksiniz. 1. Önce, her şeye kâdir olan Allah’ın varlığını ve onun vasıflarının bizim tahayyülümüzün ötesinde olduğunu kabul et. O, her
Reklam
Aşık olduğunuz her şeyle gurur duymalısınız.
İyiyim, iyiyim, Orta Afrikada satırlarla doğranan ben değildim. Suriye'de ırzına geçilen, evi yıkılıb çocukları gözleri önünde öldürülen, yurdundan sürülen ben değilim. Arakan'da Doğu Türkistan'da yakılan ben değilim. Ben değilim kafasına vurulub ekmeği alınan. Darbeye hayır dediyi için idam edilmeye mahkum edilen ben değilim. Şükür ki Gazze'de
Türkiye’nin en ucuz alışveriş sitesini kurmak için çalışıyorum. Kapitalizm köpeklerine günü gelirse cevaplarını vermek istiyorum. Burda not kalsın. Markam’da resmî olarak onaylandı. Ucuzluk bu aç gözlüğünün yanında insanların hakkı olmalı neyse görüşeceğiz. Her şey vaktinde güzeldir. Bir Emre Aksoy kuruluşu….
"inkâr, insanın başa çıkma mekanizmasının önemli bir kısmını oluşturur. o olmasaydı, her sabah hangi şekilde öleceğimizi düşünerek dehşet içinde uyanırdık. bunu yapmak yerine zihinlerimiz, işe vaktinde yetişmek veya vergilerimizi ödemek gibi başa çıkabileceğimiz stresle meşgul olarak, varoluş korkularımızı perdeler. eğer varoluşla ilgili daha büyük korkularımız olursa, basit işler ve günlük meşgalelerle vakit geçirerek onları hemen aklımızdan çıkarırız." Aynı zamanda Freud'un savunma mekanizmalarindan biridir. Kişi istemediği kabul görmediği duygu ve yaşantılarına hiç olmamış hic yaşanmamış muamelesi yapar. ölüm de bunlardan birisidir. kisi surekli olumu dusunemez, reddeder ve bastirir. Dinler ise bu savunma mekanizmalarını arkasına alıp aspirin etkisi yaratır. Erik Erikson ise Freud'un kuramını alıp baştan şekilendirir insanın psikolojik gelişimini 8 evrede inceler. 8. ve son bölüm ise kişinin ölümle yüzleşmesi, ölümü kabullenmesi ve ölüme hazırlanmasını da içeren “tüm yaşamı bütünleştirme” evresidir. bu aşamaya kadar sağlıklı gelen kişi “ölümü de yaşam “ gibi normal bir şekilde kabullenir. Tıpkı tolstoy'un İvan ilyiç'in ölümü varoluş temalı romanında geçen bir söz gibi ; “ölüm! evet, ölüm! hiçbiri bilmiyor, bilmek de istemiyor, acımıyor bile. vur patlasın çal oynasın! umurlarında değil, oysa onlar da ölecek. ne aptalca. önce ben öleceğim, onlar daha sonra, ama onların da başına aynı şey gelecek. oysa onlar gülüp eğleniyor. aşağılık yaratıklar!”
Işık Yanmaz!
Duyuyorsun değil mi şu sessizliği? Sanki her şey suskunluğuyla tutar yasını, televizyon gıcırdamaz. Eşya dahi dönmüştür sana sırtını, ürpertisini bile esirger gecenin en derin vaktinde yalnızlık. Duvarındaki örümcek bırakmıştır ağını örmeyi, karınca taşımıyordur artık sırtında sofrandan kalan en büyük ekmeği ve sen küstürmüşsündür saksındaki en güzel çiçeğini. Görüyorsun değil mi şu zifiri karanlığı? Sanki her şey siyahıyla tutar yasını, ışık yanmaz. Güneş dahi doğmaz sana sabahları, sıcaklığını bile sakınır günün en derin vaktinde yalnızlık. Göğündeki bulutların dinmiyor ona olan susuzluğu, çiğ çiğ çimenlerin gözyaşları ve küstürmüşsündür bulutları gezdiren rüzgarı. Dokunuyor değil mi sana da hiç dokunulmamışlığın?
Reklam
Türkiye'de Yaşamak I Gelecek Kaygısı I Akıl Sağlığı
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz; youtu.be/eNWodpmKD8M Dostlar selamlar öncelikle nasılsınız umarım iyisinizdir. Biliyorsunuz ben son üç dört aydır sürekli olarak problemler içerisinde yüzen, yaşayan biriyim. Yani şöyle söyleyeyim aslında her şey vaktinde gidiyor ve benim için normal fakat genel duruma baktığınız zaman sorunlar birbirini kovalıyor. Özellikle okulların açılmasıyla birlikte bunun kendimde ve çevremde daha da arttığını gördüm tabii ki bunun nedenlerini başka yerlere de bağlayabiliriz fakat genel duruma baktığınızda hobilerden tutunda almak istediğim kitaplara kadar birçok şeyin fiyatının artmasından dolayı bırakın bir kitap almak, hobilerinize bile vakit ayıramama durumuna geliyorsunuz. Kanalın ve sayfanın yaş kitlesine baktığım zaman 18-24 yaş arasını görüyorum ve bu insanların birçoğunun benimle aynı sıkıntıları yaşaması beni şu soruya itiyor. Mutlu musunuz? Gerçekten hayattan keyif alıyor musunuz? Bunu hem kendi arkadaşlarıma hem de kendime sordum fakat aldığım cevap genelde aynıydı. Geleceği göremiyorum ve karamsarım. Çok basitinden bir örnek vereyim inceleme yapmak istiyorum misal ancak biliyorum ki birçok kişi bu veyahut 1984 gibi kitapları alamayacak. Ben Twitter üzerinden ve 1000Kitap üzerinden George Orwell'in 1984 kitabını okuduğumu anlattım fakat gördüm ki birçok kişi bana Instagram ve Twitter üzerinden yazıp bu kitabı alamayacağını ve göndermemi istediler. Arkadaş biz nasıl bir konuma geldik böyle? İnsanların kitap alamayacak duruma gelmesi hem beni üzmekle birlikte hem de kendimde sorgulamaya yol açtı.
NÂSİB'Lİ KİŞİ KİMDİR
İnsanlar filan kişi çok nasipli derler; evi var, arabası var, işi var, güzel bir eşi var, makam sahibi evlatları var, güçlü insanlarla ilişkileri var. Bunların hepsi nasiptir, dünya nasiplerinden.. Gerçek nasipli kişi ise; 🌺 BAKARA suresinin son iki ayetini (Amener-rasulü....)yü gece yatmadan önce okuyanın ona yeteceğini bilen ve okuyandır. 🌺
Bırakıp gittikten sonra çok şey değişti. Aşkın sadece adı olduğu,yaşayana acı olduğunu anladım. Dışarda kaldım. Içime kapandım. Birikmiş üç beş meteligimi de zehir zıkkıma yatırdım. Yüreğim üşürken gitmene hayıflandim.Benle geçirdiğin her güne ağzı açılmamış küfürler savurdum. Sessiz konuşmalara başlamıştım sessiz yerlerde.En çok adın dilimde. Senden sonra biraz daha bu sokaklarda sürttüm.Soguk memlekette yaşamak da zor. Üşüyorsun... Üşümek nedir biliyor musun ? Kapalı mekanlar boğuyor beni.Parasızda içeri girilmiyor zaten. İşi gücü de terk edince,senden de ümidi iyice kesince ,bir pencere kenarında sezilmeyi bekledim.Bir merhamet ehline sığınıp artık ısınmayı istedim. En güzel huylarımı gösterdim. Eve erken gelmeyi,vaktinde uyumayı,kızıma verdiğim adınla mutlu olmayı öğrendim... Şimdi mutluyum biliyormusun. Aşkım diyemesem de Can diyemesem de Gülüşüne şiir yazamasam da Adını unutamasam da...... Mutluyum aşkım çok mutluyum... Nalet olsun mutluyum. Sen bil ki mutluyum... Hem sen niye gittin ki.... // Yusef Masadow //
Darağacım
Güzel bir ağaç alacağım kendime, Çınar yada bir akasya. Durmadan sulayacağım, sana kendimden daha çok inanacağım. Benim köklü asil ve güzel darağacım. Gün gelecek, tekmelenmiş çocuklar gölgende oynayacak, Namazlar kılınacak, ağaran bir gün batacak. Ben altında sessiz sessiz ağlayacağım canım darağacım. Her suladığım da yarım bir hikaye
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.