Gözyaşlarıyla yıkamaya gittim
Hasret dolu busenin dağladığı yeri dudaklarımda...
Gittim,yarım kalmak için bu şarkıda,
gittim,söylenmeyen şeylerle şerefimi kurtarmaya
Furūğ-i Ferruhzâd
...Evet özgürlüğü olmayanın"anlamı"da olmaz,"anlamı"olmayanın mutluluğu da olmaz Bedo.İnciyi seveceksin bir gerdanda sallanan kolyede değil,denizin en dibindeki istridyenin içinde seveceksin.
..Toprak olmak ne garip şey anne
Ölmek ne garip şey anne
Uçurumlar ki sende büyür
Dağdır ki sende göçer
Ben yaprak derim çiçek derim
Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
Gül yanaklı çocuğa benzer
Yine de
Oğlunu yitirmek kim bilir
Ne garip şey anne..
"Bazen kafamızdaki karmaşayı gidermeden yaşamaya devam edemeyiz;bazen gidersek bile devam edemeyiz.Hayat kafamızın içindeki midir?Dışındaki mi?
Çoğu zaman bilemeyiz."
"İnsanlar doğduklarında aptal değil,cahildir,gördükleri eğitimin etkisiyle aptallaşırlar. (Helvetius) O yüzden üzülme Süphan,hiçbirimiz aptallaşacak kadar eğitim almadık çok şükür"....
"Ey Dicle! Mezopotamya'nın nazlı gelini! Binlerce yıldır can alan, can veren,susuzlara derman,arsızlara ferman olan dicle! Benim de hawarımı duy,yüreğimdeki yangını söndür..."