Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birini sevince, o sevgiyi anons edince tamam sanıyoruz. Heves lazım, tamam, köpek gibi aşık olmak da lazım, illa ki başın dönecek, aklını yitirecek gibi olacaksın, onsuzluğu hayal edemediğin birçare bir hal gelecek üstüne ama bunlar uçucu, kaçıcı şeyler. Sonra çok iş var. Emek vermen lazım. Bazı şeyleri feda etmen lazım. Teslim olman lazım. Yer açman lazım. Taş üstüne taş koyman lazım. Sonra o ilişkiye gözün gibi bakman lazım, çürümesin, çökmesin, eskimesin. Ona hayatını vermen lazım. Bunlar yoksa heves balon gibi bir şey, sönüp gidiyor.
İletişim Yayınları
Fedai - Bir şey olduğu yok. Komşumuz ... Beyefendi cariyeleri için piyano öğretmek üzere bir madam bulmuş. Biz de heves ettik, sana söylesek belki izin vermezsin diye korktuk da ... Râkım - (Biraz öfkeyle) Evet dadıcığım! İzin vermezdim.Hala da iznim yoktur. Canan piyano öğrenmek hevesine düşmüşsebhiçbir arzumuzun gerçekleşmesine mani olmayan Cenabıhak bu arzunun gerçekleşmesini de kolaylaştırır. Sana fikrimi doğrudan doğruya söyleyeyim mi? Sen yanında olmadıktan sonra Canan'ın sokak kapısından dışarı çıkmasına bile razı değilim. Sen yanında olduktan sonra nereye istersen al götür. Dünyanın hali acayiptir. Sonra kıza verdiğimiz terbiyeyi kabul ettiremezsek yazık etmiş oluruz. Biçare Râkım bu sözleri öyle edebi bir üslupla söyledi ki dadısına anlatmak istediği fikri, Fedai fazlasıyla anladı.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okuyor
Reklam
yankı uyandıran açıklamalara, devasa projelere, velveleli ideolojilere heves etmek yerine bizi çevreleyen küçük şeyleri, nesneleri, hareketleri, kokuları ve sesleri, daha yakın, doğrudan ve ulaşabilir deneyimleri arzuladığımız bir gelecek…
Hz. Mevlana
Kişinin değeri nedir? - Aradığı şeydir! Eğer sen can konağını arıyorsan bil ki sen cansın. Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan sen bir ekmeksin. Bu gizli bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen anlarsın ki Aradığın ancak sensin sen. Madendeki inciyi aradıkça madensin. Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin. Şu kapalı sözü anlarsan anlarsın her şeyi; Neyi arıyorsun sen osun. Senin canın içinde bir can var o canı ara! Beden dağının içinde mücevher var o mücevherin madenini ara! A yürüyüp giden sufi gücün yeterse ara; Ama dışarıda değil aradığını kendinde ara.
Beni tanıdılar da ne oldu sanki??
Parmakla gösterilmeye heves etme. Seni kimse tanımazsa tanımasın. Allah'ın seni bilmesi kâfidir. Muhyiddin İbn-i Arabî
"Şüphe'yi yerkürenin derinliklerine kadar ekmek isterdim; onun maddeye nüfuz etmesini sağlamak, zihnin hiç girmediği yerde onun hükümdarlığını kurmak ve varlıkların iliğine ulaşmadan önce de taşların huzurunu sarsmak, oraya güvensizliği ve yürek kusurlarını sokmak. Mimar olsam, Yıkım'a bir tapınak inşa ederdim; vaiz olsam, duanın gülünçlüğünü açığa vururdum; kral olsam, başkaldırının amblemini dikerdim. İnsanlar gizliden gizliye birbirlerinden tiksinmeye heves ettiklerine göre, her tarafta kendine sadakatsizliği tahrik ederdim, masumiyeti hayrete düşürürdüm, kendine ihanet edenleri çoğaltırdım, kesinliklerin çürüme yerinde çoğunluğun kokuşup gitmesine engel olurdum."
Sayfa 145 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Masivadan el yuyup mahlukattan ümmidi kes Virdin olsun her nefes: Allah bes, baki heves
Nabi
Nabi
Küçükken büyümek için heves ettiğim hayat bu değildi
Küçükken hemen büyümek için heves ettiğim hayat bu değildi...
Amaçlara sahip olmak iyi olsa da onlara ulaşmak ucuz değildir. Çalışma, özveri, kaygı, heves kırılmasıyla ödeme yapmak zorunda kalırız.
Reklam
İslam irfanına göre kadın, bir nefis değil bir nefestir; bir heves değil bir nefestir.
Einstein l 954'ün sonunda oğlu Hans Albert'e mektup yazarak,Amerika'nın "Kızıl Korkusu"ndan kurtuluşunun kendisini nasıl mutlu ettiğini ifade eder. O dönemde Birleşik Devletler'den giderek yabancılaştığını ama sonunda Amerikalı­ ların her şeyi yine yoluna soktuğunu yazar. Ülke, çılgınlık dahil her şeyin devasa boyut­ larda üretildiği bir yerdir. Ama ülkede her şey o kadar hızlı değişiyordur ki, en tehlikeli gelişmeler bile geçici bir heves halini almaktadır.
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası kültür yayınları Mayıs 2013Kitabı okudu
Ne zaman ki düşlerimin verdiği heves ile gündelik üzerine çıkan büyük emeller ruhumda filizlenecek olsa ve kapıldığım coşku ile sanki bir an için salıncakla en tepeye çıkan bir çocuk gibi yükseklerde hissetsem kendimi,her seferinde tıpkı o cocuk gibi çok geçmeden parkın zeminine inmeden daha savaş sancağını dikmeden, kılıcımı kınından çıkarmaya fırsat bulamadan yenilgiye çaresiz boyun eğmişimdir.
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncelikle merhabalar. Ebru Elver'e buradan bu kitabı yazıp bizlere ulaştırdığı için ne kadar teşekkür etsem az kalır. Yazar kitabı o kadar güzel bir dil kullanarak yazmış ki kendine çekmedi desem yalan olur. Kitabı okurken hayatı ve kendimi sorgulamamı sağladı. Kitabı okuduğunuz zaman bazı sayfalarında Ebru Elver'in bazı şarkılarına denk geleceksiniz, mutlaka dinleyin. Kitabı herkesin okumasını aşırı derecede isterim ve umarım bunda başarılı olabilirim. Dünya koşuşturmasında bazen kendimi unutuyoruz. İnsan özünü unutuyor bir anlık heves uğruna. Kölesi oluyoruz her şeyin. Yarınımız bile belli değilken ne diye bunca telaş? Ne diye iyilik yapmak yerine kötülük yapıyoruz? Bazen insanın kendisine sorması gereken o kadar şey var ki... En büyük hazinemiz aslında O'nu tanımak ve kendi özümüzü bulabilmektir. Kitapta bizlere bunu öğretiyor. Geçici heves uğruna Rabbimizden uzaklaştık. Bize dinimizi hep yanlış öğrettiler çoğu zaman. Nefsimizin kölesi oluyoruz çoğu zaman, bizi yanlış yollara sürükleyip götürüyor. Tıpkı akıntıya kapılmış bir tekne gibi. Hem kişisel gelişim hem farkındalık türünden bir kitap mutlaka okumanızı tavsiye ederim.. İncelememi okudunuz için teşekkür ederim.
İçimdeki Saklı Cennet
İçimdeki Saklı CennetEbru Elver · Müptela Yayınları · 20201 okunma
. Dilimize dolanan ama idrakini bir türlü kavrayamadığımız şu sözler yok mu ‘dünya fâni’, ‘dünya yalan’. Bunu biliyoruz. Ölüm var! (Muhakkak) Oyalanıyoruz hâlâ yalanların, aldatmaların, haramların, do-yumsuzlukların çevresinde. Bir heves uğruna heba olan ömür gerçeği... Ne çok şey biliyoruzdur aslında. Nesil bilginin yağmur olup yağdığı aşikâr bir dönem. Üstü sulak arazi gibi görünüp içten kuruyan çölleşen toprak gibi. Islanmayı bile bilmiyoruz. Rahmeti dışında değil, içinde yağmura açmalısın ki yüreğinin uyduğunu dil kelam etsin. Yoksa dilin yalanından yürek kararmasın. Ne çok sevmeler sevilmeler... Yüreğine değmeden uçuşan aşk sözcükleri... Kelamların da hakkını verebilmek gerek. Yüreğine Allah dokunsun ki, O’nun rahmeti tecelli olsun ki, sözün öze karışsın. Gözler manada eksik kalınca, söylenenler kuru harf yığınları aslında... Örneklerin en güzeli Efendimiz (s.a.v.).
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.