''Allah'a dayandım! '' diye sen çıkma yataktan...
Ma'na-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan!
Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu;
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?
Üç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şahid:
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid.
Alemde ''tevekkül'' demek
hangi rüzgâr sabırla böyle koşar ardından
hangi el nakış nakış gergef dokur adından
susarsam, anlatır mı seni göklere tarih
bensiz olur mu sabah, güler mi kara talih
gelmedin; koptu zincir; parçalandı anılar
sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar
kalbimin pembe köşkü harâb oldu; gelmedin
bahçesinde açan gül turâb oldu; gelmedin
Nurullah Genç
bil ki, kıyamet kopsa, bu ateş sönmeyecek
heyhat!..şâir mehtaba bir daha dönmeyecek
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya.
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp
YAĞMUR
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
En müstesna doğuşa hamiledir kainat.
...
Hasretin alev alev içime bir an düştü,
Değişti hayal köşküm, gözümde viran
“Peki hayatı önemsemeyeceksek, neyi önemseyeceğiz?
Hayat yüce Tanrının asla iki kere bağışlamadığı tek nimettir. Heyhat! Ulu Tanrım! Ama doğru, önem vermiyorlar! Ben 70'te gördüm onları; bu lanet olası savaşlarda ölümden korkuları kalmıyor ki; tam manasıyla birer deli olup çıkıyorlar; ciğeri beş para etmez serserilere dönüyorlar, insanlıktan çıkıp aslan kesiliyorlar.”
Zar’ı parçalanmıştı yüreğimin zalımm
Bir bir inmişti hisler heyhat Şah’a kalktın
A layıksız ama hiç bir şeye layıksız bahtımm
Cefa’dan vefasızlıktan caydım ,aah caydımm