Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hiraru

hiraru
@heyylover_
sunset, coffee, books, music.. life...
"İnsanının acısı ne kadar derin olursa, bir insan o kadar güçlenir ve o kadar güzel güler. 'Güzel gülen insanlar var, içleri paramparça..' diye bir söz okumuştum. Epeyce haklıydı..."
Sayfa 14 - Olimpos Yayınları
Reklam
"Engelliler için basketbol mu? Basketbolu sevip sevmediğinden bile emin değilim..." "Asıl nokta o değil. Önemli olan bunun ona neler yapabileceğini görme şansı vermesi..."
Sayfa 176 - Pegasus Yayınları
"Ben senin akıllı, neşeli ve farklı biri olduğunu düşündüm. Onu neşlendirebileceğini düşündüm. Ve neşelendiriyorsun da Louisa... Ona yaklaşabilen az sayıda insandan birisin..."
Sayfa 162 - Pegasus Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Fakat çoğu zaman dehşete düşüyordum, çünkü öğrendiğim şeyler aklımdan çıkmıyordu. Oğlunuzun ölümü için gün sayarak nasıl vakit geçirebilirsiniz ki? O sabah parmaklarımın altında hissettiğim sıcak ve canlı teniyle bu adam, nasıl kendini 'yok etmeyi' seçerdi...
Sayfa 153 - Pegasus Yayınları
"Çünkü acılarımızı anlayan ve günahlarımızı affeden sevecen bir tanrıya inanmayı seçmiştim..."
Sayfa 149 - Pegasus Yayınları
Reklam
"Oğlumu tanıyorum." "Oğlumuzu." "Evet oğlumuzu." "Kendimi daha çok 'benim' oğlum, diye düşünmeye başlarken buldum. Çünkü onu hiçbir zaman düşünmedin... hep bastırmaya çalıştığı eksikliktin sen....."
Sayfa 148 - Pegasus Yayınları
Iyi günde de, kötü günde de yanında olmak gerekmez mi...
"Ama esas olan birini seçtiğinizde ondan kopmamak, depresyonu atlatmalarına yardım etmek değil miydi? Hastalıkta ve sağlıkta... her şey böyle olmamalı mıydı? ..."
Sayfa 79 - Pegasus Yayınları
"Benim anladığım, Marlock'lar onların giysilerini hazırlıyorlar ve belki de eskiden gelen bir hizmet alışkanlığıyla onların alışılmış gereksinimlerini karşılıyorlardı. Bunu, ayakta duran bir atın toprağı eşelemesi ya da bir insanın hayvanları zevk olsun diye öldürmesi gibi yapıyorlardı: Çünkü o çok eskilerde kalmış gereklilikler organizmaya damgasını vurmuştu bir kere..."
Sayfa 64 - Iş Bankası Kültür Yayınları
"Yanımda bir dostum olsa her şey farklı olacaktı. Ama yapayalnızdım... Neler hissettiğimi ne kadar anlıyorsunuz, bilemiyorum; ama kendimi zerre kadar güvende hissetmiyordum..."
Sayfa 57 - Iş Bankası Kültür Yayınları
Güven ne kadar hafife alınıyormuş... Şimdi anladım:)
"Yukarıdünyalılar'ın eksiksiz bir güvence içinde olmaları, onları yavaş yavaş yozlaşmaya, beden, güç ve zekâ bakımından genel bir gerilemeye yöneltmişti... Bunu daha şimdiden açık seçik görebiliyordum."
Sayfa 56 - Iş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
"Insanın tek bir tür olarak kalmadığının, iki ayrı hayvana ayrıştığının; Yukarı Dünya' daki benim sevimli çocuklarımın kuşağımızın biricik torunları olmadığının, az önce görünüp kaybolan, akçıl, tiksinç, gececil Şey'in de tüm çağların kalıtçısı olduğunun ayırdına vardım..."
Sayfa 52 - Iş Bankası Kültür Yayınları
"Bana yalnızca çocuksu bir sevgiyle bağlandığını sanmıştım. Onu terk etmekle yüreğinde na kadar derin bir yara açtığımı açık seçik kavradığımda artık çok geçti. Onun benim için ne kadar değerli olduğunu açık seçik anladığımda da artık çok geçti..."
Sayfa 48 - Victoria Döneminde yaşayan bir adam ve geleceğin "Altın Çağı" nda yaşayan bir 'Eloi'...
"Diyelim ki bir yazıt geçti elinize, orasında burasında kusursuz, su katılmamış bir Ingilizceyle yazılmış cümleler ve aralara sokuşturulmuş hiç bilmediğiniz bir dilde sözcükler, hatta harfler. Işte, Sekiz Yüz Iki Bin Yedi Yüz Bir yılının dünyası bana böyle görünüyordu işte..."
Sayfa 47 - Iş Bankası Kültür Yayınları
Wells için, "Gelecekteki insan modeli"...
"Ve bu küçük insanlarda yaratıcılıktan eser yoktu... Bütün vakitlerini güzel güzel oynayarak, ırmakta yüzerek, cilveleşip sevişerek, meyve yiyerek ve uyuyarak geçiriyorlardı."
Sayfa 46 - Iş Bankası Kültür Yayınları
"Sonra günümüzde bir zenci ile bir beyaz arasındaki farkın ne kadar kapandığını düşünün, bir de benimle şu Altın Çağ insanları arasındaki zamanın aralığının ne kadar geniş olduğunu! "
Sayfa 45 - Iş Bankası Kültür Yayınları
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.