Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
"Nasıl olur aka birilerinin emekleriyle kazandığı her şeyi başka birileri gelip hiç emek harcamadan alıp gider, aklım almıyor bunu nasıl albızca bir iştir bu," Ötükent'de Tanrı Dağlarının eteklerinde kurulan Leylek Obası'nın en baş yiğiti Akman Bey'in üçüncü çocuğu olmuş ve çoçuğuna güzel bir toy yapılırken yörenin o
Alp Börü Öç
Alp Börü ÖçBekir Sevik · Beyaz Fil Yayınları · 02 okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pain...that sh*t never leaves you the same...
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi." Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3Penelope Douglas · Dex Yayınevi · 20241 okunma
Reklam
Epiktetos’un düşüncesinde insan asla kendini anlatmamalıdır. Hal ve hareketleriyle her şeyi ortadadır ve insan iyi, erdemli, dürüst, doğru olduğu sürece bu ister istemez dışarı yansıyacaktır. Bunlara rağmen eleştirildiğinde yahut kötü bir söz duyduğunda bu da onu bağlamaz; kişi kendini bilir. İnsan tek başına ne kadar iyi olursa olsun karşısındakinin niyeti de önemlidir. Nasıl anlaşılacağı buna da bağlıdır. Senin nasıl bir adam olduğunu gördüğünde o zaten anlayacaktır. Eğer iyiyle kötüyü ayırma becerisi varsa senin de iyi biri mi kötü biri mi olduğunu bilecektir. Ama eğer bu kavramları zaten bilmiyorsa ona bin tane mektup yazsam seni yine de anlayamayacaktır.’Tıpkı bir gümüş paranın birine verildiğinde anlaşılması gibi. Gümüş gümüş olduğunu bağıracaktır
Anlamlı ve güzel bir hikaye. Uzun bir hikaye.. Papatya ve yakamoz..
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini
Dilek Fırıncı
Dilek Fırıncı
Özdemir Hanımin koordinatörlüğünde #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
Reklam
Çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım?
İnsan öleceğini biliyor ama yine de buna inanmıyor. Ölüm er­ telenebilir mi? Bir yandan, bir gün ya da bir başka gün ölmek kaçınılmaz bir şey. İnsan, ölmeye yazgılı bir varlık, bu kaçınılmaz. Diğer yandan, şu ya da bugün ya da ölmek asla zorunlu değildir. Mantıksal olarak, asla zorunlu değil, ama uzun vadede asla ölmemek de saçma olurdu. Bütün
Sayfa 19 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012Kitabı okuyor
Ölümün Hayır’ı ile doğumun Evet’i karşılaştırılabilir mi ?
Karşılaştırıyoruz çünkü insan hayatını bu iki uç arasında uzun bir çizgi gibi düşünüyoruz. Biri solda diğeri sağda. Bir simetri efsanesi, uzamsal bir mit. Nasıl ki şömine üstü süslerinde iki şamdan arasında gidip geliyorsa bir saatin sarkacı, aynen öyle. Ama yaşam zamandır. Zaman mekana yayılamaz. Biri önce yaşanır, diğeri sonra. Ölüm geldiğinde
Sayfa 13 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012Kitabı okuyor
İnsan unutabilir bazen her şeyi; geçmişinden başlayarak, çocukluğundan ilerleyerek, hayallerinden tüketerek, bugünlerinden ümidi keserek, geleceğinden soğuyarak. İnsan unutabilir bazen her şeyi; kendini unutmadan öncesinde varlığının değerini, can sızısını, can acısını, tükenişini ve en büyük hakikati. Bazen de unutmak için hatırlamak gerekir.
Reklam
Modern zamanlarda” (2017) Türk edebiyat yazarları arasında en çok para kazanan isimlerin ilk sırasında 1.8 milyon TL ile Elif Şafak, 2. sırada 1.4 Milyon TL ile Nobel ödüllü edebiyatçı Orhan Pamuk yer alıyordu. Kahraman Tazeoğlu: 1.3 Milyon TL, Ahmet Ümit: 1.1 Milyon TL, Ayşe Kulin: 928 Bin TL, Soner Yalçın: 607 Bin TL, Azra Kohen: 572.4 Bin TL,
Acaba her şeyi anlamak mümkün müdür? Normal davranı­şın karşısında, akıl hastalığının özü, her türlü anlama çabasına direnip açıklanabilir olabilmesi değil midir? Abartılı hallerini bile anladığımızda bize normal görünen kıskançlık, en temel tepkilerini bile “hiç anlayamadığımız” durumda, hastalıklı bir hale kavuşmaz mı?
Papatya& Yakamoz [9-13]
Papatya Yakamoz'un yazdıklarından çok etkilenmişti. Bu nasıl sevmek böyle, Yarabbi, diyordu kendi kendine. Normal bir insan hiç böylesine bir yorumlama yapabilir miydi? Hoş, Yakamoz'a bunları yazdıran yegane güç, yegane ilham kendisinin de belirttiği üzere Aşktı. Zaten öyle değil midir, şiirden en çok nefret edenlerimiz bir kere
DOSTLUK MAKALESİ
(Bana Göre de Dostluk Böyle Olmalıdır, Değil mi ,Değerli Dostlar) *** Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır. Benim anlattığım dostlukta ruhlar o kadar derinden uyuşmuş, karışmış kaynaşmıştır ki onları birleştiren dikişi silip süpürmüş ve artık
Hiç bir şey istemedim Ne yatak, ne oda, ne de ev Sen de bırak her şeyi, sadece beni sev (sev) Dizlerimde dizlerin, boynunda ellerim Boğulur gibi yeniden her gece her gece Doğalım mı sevgilim? Doğalım mı sevgilim? Doğalım mı sevgilim?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.