"Bir ay yüzlü güzele gönül verdim fakat onun gece renkli saçında hileden ve dolandırıcılıktan başka bir şey göremiyorum,
Ey Selîm, canım ten zindanından bıktı usandı. Yazık ki beni bu tutsaklıktan kurtaracak birini görmüyorum."
"İnsanın canını acıtan,ayak tabanlarına kırık cam parçalarının battığı yokuşlu bir bayırda yürümek, ayakta kalmaya çalışmak değildir. Gerekirse koşar o yolda insan... İnsanın canını acıtan, o yolda emanet ettiklerine edilen ihanettir. Bunu görmesi ve yürümeye devam etmek zorunda kalması..."
"Tanrı bizlere ödül vermek için, ruhumuzun etten ayrılmasını bekler yalnızca. O zaman neden bu kadar üzüntüyle kahrolalım? Hayat yakında bitmeyecek mi? Ölüm mutluluğa, güzelliğe giden bir yol değil mi?"
"...Ama neden gitmek zorunda olduğunu anlayabiliyorm. Kanatlarını açıp uçman gerekiyordu. Ve sen de öyle yaptın. Sadece arada bir eve de uçmanı dilerdim..."
Gerçek sevgi, yani derin,hakiki sevgi böyledir. Köklenir, büyür ve şekil değiştirir. Bazen sararıp soluyormuş gibi görünür, diğer zamanlar tamamen çiçek açmıştır.