Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal

Hilal
@hilalslibrary
205 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
“Bir müminin kalbi serçenin kalbine benzer; daima bir telaş ve değişim içindedir,”
Reklam
Ruha kin, usanç, isyan veren, her şeyi biçimsiz, sahte gösteren gözleri bulandıran sükut etmiş ümitlerin hatırasıyla bütün arzuları kıran, mantığı çığırından çıkaran, iradeyi felce uğratan ve yalnız öfkeyi tatlılaştıran bu veremli hassasiyete düşmandı. Fakat ondan güç yakayı kurtarıyordu. Her genç gibi yığın yığın yazdığı hatıra defterlerinin hiçbir sahifesi yok ki, üçbeş satırında kuvvetli bir şikayet akisleri bulunmasın. Bunları okudukça sinirlenmiş, sinirlendikçe yine böyle yazmıştı. Ruhuna hiçbir gün tahakküm edemedi, macerayı sevmediği hâlde maceraperest, bedbinliği sevmediği hâlde bedbin, parayı sevmediği hâlde ona muhtaç oldu.
Biraz sonra, genç adamın etrafındaki bütün ışıklar söndü. Bu derin loşluk içinde yalnız Muazzez’i görüyordu. Yalnız, Muazzez’in bin gümüş zerre ile parlayan baygın ışıklı gözlerini görüyordu. Bu gözler, Nihad’da ziyafetten kalan en canlı hatıra oldu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kapıyı çekerken, aralıktan, Muazzez’in gözleriyle karşılaştı. Bu bakışlar, öyle mânâlıydı ki, Nihad’ın hiç hatırından çıkmayacaktı. Bazı, uzun nutuklardan fazla bir de his, fikir uyandıran sabit, parlak, temiz bir bakış: Gönlün en kuvvetli ifadesi.
“Mahzun gönül! Sükût et! Güneş bulutların arasında da neşr-i envâr eder. Senin bahtın da herkesin bahtı gibidir: Her hayatta fırtına saatleri, kederli, mazlum günler olmak gerek!”
Reklam
.., şaşırmaktan içi bir davul gibi uğuldayan ve boşalan sesli başını ağır ağır önüne sarkıtıp, senelerden beri hep apansız, umulmaz, yepyeni vaziyetleri muhakeme etmekten yorulan zihninin muvakkat bir felci içinde iyice bekledi. Sonu hep müphem istikametlerden hiçbirini tercih etmediği için yürüyemiyordu.
Martılar ile insanların ortaklığı: Mideleri için çıkardıkları gürültü…
Hangi an geri gelebilmişti? Yitirmeyi kabullenmek insanın en zorlu sınavlarından biriydi.
Ne yazık, düşündüğümüzden kuvvetli bir zehirdir endişe. Bazı kadınlar aşktan çok endişeyle zehirlenir.
…O kendiliğinden varolabilme halini. Bense sürekli değişmek, savaşmak, kendimle dalaşıp uğraşıp hep bir mantıklı yol bulmak zorundayım. Olağan güzel, olağan iyi, olağan makul değilim çünkü. Neyim varsa olağandan epey uzak. Sürekli kendimi akla yola uydurma çabası.
Reklam
Bana öyle geliyordu ki, ben şimdiye kadar kendimi tanımamıştım. Şimdiye kadar tasarladığım haliyle dünya, değerini yitiriyor, geçersizleşiyordu; gecenindi söz; dünyanın yerine gecenin karanlığı hüküm sürüyordu (bana öğretmemişlerdi geceye bakmayı, geceyi sevmeyi).
Yıllar gözlerinden hiçbir şeyi eksiltmedi Ben biraz daha yenildim.
Kimseye acı vermemek için kırk yerinden kırılan inceliğim.
Kırk eşiği vardı en büyük yakınlıkların bile. Cebime doldurduğum harflerle gelmiştim ben. Sen o hayaldin, yaz topraklarından engin. Şarkısız zamanlardı. Okunaksız yazımı okunur kılmıştın.
Yeni yeni anlıyorum susmanın ruhunu Bunca yüksek ses çok kötü bir elbise.
1.596 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.