"Göklerin ve yerin mülkü (hakimiyet ve idaresi) Allah'ındır. Kıyamet kopacağı gün, (işte) o gün, o batıla sapanlar hüsrana uğrayacaktır."
"(Resulüm!) Sen her ümmeti, diz çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet Kitab'ına (amel defterini almaya) çağırılır: "Bugün (dünyada) yapmış olduklarınızın karşılığı verilecektir." (denilir.)
"Bu, size gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü (her) ne yapıyor idiyseniz biz (meleklere) yazdırıyorduk."
"İman edip de iyi amel (ve hareket)lerde bulunanlara gelince, Rableri onları rahmetine erdirir. Bu da apaçık kurtuluş (ve saadet)in ta kendisidir."
"Küfre sapanlara gelince: "Âyetlerim size okunmuş fakat siz büyüklük taslamış, (yüz çevirip) günahkâr bir toplum olmuştunuz, değil mi?" (denilecek).
"(Size:) "Allah'ın vaadi gerçektir. Kıyamet saat(in)de asla şüphe yoktur." denildiği zaman: "O saatin ne olduğunu bilmiyoruz. Biz, ancak (onun) bir tahmin/bir kuruntu olduğunu sanıyoruz, kesin bilgi elde etmiş değiliz." demiştiniz.
"(O gün) yaptıkları kötülükler, açığa çıkıp gözükecek ve alaya aldıkları şey(in azabı) kendilerini kuşat(ıp mahved)ecektir."
"(Onlara) denilir ki: "Nasıl siz bu gününüze kavuşmayı unuttuysanız bugün de biz sizi unutup bırakacağız; artık yeriniz ateştir, size yardımcı olanlar da yoktur."