Kız Çocuğu
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Yorum Yok İnsanlığın Ağlama Tarihi – Birinci Ders PaylaşTweetİğnelePostaSMS  Bilal Can’ın uzun zamandır beklenen şiir kitabı Hece Yayınları aracılığı ile okuyucularla buluştu. Uzun zamandır beklenen diyoruz, çünkü şiir serüveni yıllardır devam eden Bilal Can’ın, üretken bir kalem olarak birçok dergide şiirleri yayınlanmış, yayınlanmaya da
Reklam
Sevgili dost, kim kazandı? Atom bombasını Hiroşima'ya atan mı? Everest'in tepesine ilk kez varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı? Diriler mi, ölüler mi? Çobanlar mı, sürüler mi? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı? Sevgili dost, herkes kaybetti. Ölüm kazandı.
SADAKONUN TURNALARI Kapıları çalan benim, kapıları birer birer. Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce,gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler Sevgi ve Saygılarımızla N.HİKMET
Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biridir Sadako Sasaki. 1945'te ABD'nin atom bombası Hiroşima'daki evlerinin bir mil uzağında patladığında iki yaşındaymış henüz. Yaralanmamış, hastalanmamış. Okuluna gidiyormuş güzel güzel. Ancak 12 yaşına geldiğinde hastalanmış birdenbire. Doktorlar, Sadako'ya 'atom bombası hastalığı' adı verilen kan kanseri
Büyümez ölü çocuklar.
Kapıları çalan benim, kapıları birer birer. Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler. |
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
|
Reklam
Önemli!
Yarası olan gocunur. 14-15 Temmuz tarihlerinde TRT1 ekranında yayımlanan MAHREM Belgesel'i hakkında konuşmak istiyorum. Birkaç dakikanızı ayırın ve okuyun lütfen. Japonya'da ilkokula başlayan her çocuğa Hiroşima gezdirilir ve şu cümle kurulur. "Eğer çalışmazsanız, sizde burada olduğu gibi yok olursunuz." Ben istiyorum ki, bu MAHREM belgeseli ilkokula geçen her birey adayı çocuğa izletilsin bu ülkede. Ama biz birbirimizi yemekten bu tarz şeylere genel olarak fırsat bulamıyoruz. Özellikle Erdoğan karşıtı bir kesim var -siyasi bir görüşe sahip değilim, şahit olduklarımı yazıyorum, isteyen üzerine alınsın- Başkan'ı düşman ilan etmişler. En basitinden dış borçları ödediği örnek verildiğinde de inkâr ediyorlar, en komiği de bu ya. Osmanlı Torunuyum diyene düşman kesilen bir kısım var, bunu da anlamış değilim, eğer varsa öyleleri bende Osmanlı Torunuyum, şükür ki. Kendimle de gurur duyuyorum, bu tarz şeyler yerine saçmalık sürüsü; Baht Oyunu, Ada Masalı, Sadakatsiz gibi dizileri izleyeceğinize MAHREM'i izleyin, izletin! Teşekkürler.  (Herkes görsün istediğim için 'Anket' etiketi altında)
Hayırlı bayramlar
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler. NAZIM HİKMET
"Sevgili dost, Kim kazandı? Atom bombasını Hiroşima'ya atan mı? Everest'in tepesine ilk kez varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı? Diriler mi, ölüler mi? Çobanlar mı sürüler mi? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı?"
1.000 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.