Bazen kendini en olmadık şeyleri çeken bir mıknatıs gibi hissedersin.
Bazen kendini hiç yer kalmadığı halde, insanların binmeye çalıştığı bir dolmuş gibi hissedersin.
Bazen kendini çok amaçlı bir çakı gibi hissedersin.
Bazen kendini düz vida takmakta kullanılan bir yıldız tornavida gibi hissedersin.
Bazen kendini tam ortasından sıkılmış bir diş macunu gibi hissedersin.
Bazen kendini sadece fotoğraf çekmek için alınmış bir Sabahattin Ali kitabı gibi hissedersin.