Ali Werther, " İyi insan bul diyorsun ama kişinin kendi ailesinde bile bunlar azken, dışarıda bunu bulmak daha zordur be Nene!" dedi.
"Her şeyin iyisi, değerlisi zor yetişir ve azdır evladım," diye içini çekti yaşlı kadın. Sonra gözlerini Mezopotamya Ovası'ndan almadan konuşmaya devam etti:
"İşin sırrı şudur: Kalbini başına gelen kötülüklere rağmen iyi ve temiz tutmaya çabalayan kişi, eğer hayattan vazgeçmez ve yürümeye devam ederse, yolu evinden uzaklara, mesela Kapadokya ya da Mardin'e düştüğünden onu bulabilir."
Robert Bernasconi diye bir felsefeci diyor ki: İnsanlar arasındaki farklılıklardan ırkçı bir zihniyetin doğumu, Batılı felsefecilerce bu kavrama bilimsel bir statü verilmesiyle başlar.
"Hızla akan yıllar, anneyle babanın çocuklara salladığı işaret parmağını onların elinden sessizce alır, sonra aynı parmağı kırklı ellili yaşlarını yaşayan çocuklara verir."
"Yani diyorsunuz ki efendim, dışarıda canımıza okumak için bekleyen arkadaşlarımızı şu lanet sandık yönetiyor, doğru mu?"
"Sandık ya da onu mesken tutmuş güç."
"Bu güç ifrit veya benzeri bir şey mi?"
"Tabiatüstü değil. Tabii ve tabiatüstü diye bir şey yok. İlim var ilimdışı var."
"Peki nasıl açıklayacağız efendim?"
"Açıklamayacağız. Bir kahin yahut bir şarlatan olsaydı hemen açıklardı. Böylece belki bir din kurar ve kim bilir, o canavara tapınırdık. Bu yüzden sebepleri üzerinde düşünüp hurafe üretmeyeceğiz."