"Milliyetçilik, insanları tıpkı böcekler gibi farklı sınıflara ayırma ve bu sınıflara dayanarak kimlerin iyi, kimlerin kötü olduğuna karar verme alışkanlığıdır. Milliyetçiye göre, herhangi bir eylemin iyiliği ya da kötülüğünü o eylemin niteliği değil, kimin tarafından yapıldığı belirler. ‘Biz’im tarafımızdan yapıldığı sürece ahlaki açıdan hoş görülmeyecek hiçbir eylem yoktur." demiş George Orwell. Orwell, burada "milliyetçi" sözcüğünü "bir görüşe körü körüne bağlı kimse" anlamında kullanmıştır.
Çoğu insan ilk okuyuşunda bu söze katılır ve asla üstüne alınmaz. Çünkü onların görüşleri zaten doğrudur (İnsanlık tarihinin en berbat insanlarından birinin dediği gibi "Doktrinler kendilerini 'hata işlemez' olarak tanımlarlar.") ve onlara tamamiyle uymalarının bir sorunu olmadığı gibi diğer görüşlere karşı ılımlı olmalarının da hiçbir gereği yoktur. Dünyanın en iyi hali alması için gereken şeyi ellerinde bulundurmaların egosu yeter onlara. İzledikleri filmlerin-dizilerin, okudukları şiirlerin-romanların başarısını değerlendirirken onların bu görüşünü ne kadar yansıttıklarına bakarlar sadece, objektifliğini yalnızca görüşüyle alakası olmayan konularda sağlarlar ve çevredekilere "tarafsız olup kendi görüşünü sorgulama" nasihatını verirler utanmazca.