Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ughur Ibadullaev

Ughur Ibadullaev
@hostalliance
2 okur puanı
Nisan 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
–Gene görüşeceğiz, değil mi? Bazarov cevap verdi: –Siz isterseniz –Öyleyse görüşeceğiz.
Reklam
Henüz bozulmamıştı huzuru, ama üzülmüş, nedenini bilmeden bir ara ağlamıştı bile; ne var ki, gururunun incinmesi değildi ağlamasının nedeni. Gururunun incindiğini düşünmüyordu: Daha çok, suçlu hissediyordu kendini. Bulanık birtakım duyguların etkisi altında, yaşamın ondan uzaklaştığını hissederek, yeni bir şeylere duyduğu özlemle kendini belli bir yere kadar zorlamış, o yaşama şöyle bir bakmak istemişti... ve orada dipsiz bir uçurum, bir boşluk... veya çirkinlik görmüştü.
Soluk soluğaydı, tüm bedeni belirgin bir şekilde titriyordu. Amma bu bir delikanlının ürkek titremesi değildi, aşkını sevdiği insana ilk kez açmasının o tatlı korkusu da: İçinde çırpınan bir tutkuydu bu; öfkeye benzeyen, belki de öfkenin eşi olan çok güçlü, ağır bir turku...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Söyler misiniz, sözgelimi müzik dinlerken, sevdiğimiz insanlarla güzel bir akşam geçirirken, onlarla sohbet ederken duyduğumuz haz neden daha çok bir yerlerde var olan büyük bir mutluluğun yansımasıymış gibi gelir bize? Nedeni nedir bunun? Belki siz hiç tatmamışsınızdır bu duyguyu?
Çok anım var, ama hiçbiri hatırlanmaya değmez; önümde, ilerideyse uzun, çok uzun bir yol var, ama bir amacım yok... Ο yolu gitmek de istemiyorum.
Reklam
Gizlemiyorum: Konfor dediğiniz şeyi seviyorum, ama aynı zamanda yaşamayı pek o kadar sevmiyorum.
–Gitmeden önce sizinle konuşmak istiyorum. Biraz kendinizden söz edin bana; hiç kendinizden söz etmediniz. –Sizinle yararlı şeylerden söz etmeye çalışıyorum Anna Sergeyevna. –Çok alçakgönüllüsünüz...
Ne söyleyebilirim ki? Genelde insanlar için üzülmeye değmez, benim için ise hiç... –Nedenmiş o? Ben renksiz, ilginç yanı olmayan biriyim. Doğru dürüst konuşmayı bile beceremiyorum.
Birden, o tertemiz kollarının bir gün boynuna dolanacağını, o mağrur dudakların öpüşlerine karşılık vereceğini, o zeki gözlerin sevgiyle...
Ughur Ibadullaev
@hostalliance·Bir kitabı okumaya başladı
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev
8.1/10 · 44,4bin okunma
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
Şirin Portağal Ağacım
Şirin Portağal AğacımJosé Mauro de Vasconcelos
9/10 · 229,7bin okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai
7.3/10 · 33,4bin okunma
Lakin bir neçə gündən sonra hər şey bitdi. Yaşamağa... yaşamağa məhkum olmuşdum.
Sayfa 238Kitabı okudu
– Hə öldürəcəm. Hətta artıq başlamışam. Öldürmək, Bak Consun revolverini götürüb "part" deyə atəş açmaq deyil. Elə yox. Ürəkdə öldürmək. Sevməyi dayandırırsan və bir gün o insan ölür.
Sayfa 195Kitabı okudu
– Yox, yox, belə eləmə. Sən axı kralsan. Atam deyir ki, sənin adını kral Luisdən götürüb. Krallar da camaatın qabağında, yolda ağlamazlar, elə deyil?
– Hə, sevir. – Bütün ürəyi ilə? – Əlbəttə. – Onda əmin ola bilərsən ki, o gələcək. Ola bilsin, üzə çıxmaqda bir az geciksin, amma bir gün, mütləq, səni tapacaq.
Reklam
Buradan ayrılsam bile artık deli, hayır, kötürüm mührü alnıma damgalanmıştı. İnsanlığımı yitirmiştim. İnsanlığımı artık tümüyle kaybetmiştim.
Sayfa 151Kitabı okudu
O gözlerde yardım çığlığı atan birinin ifadesi vardı. Demek ki bu kadın da kederli insanlardandı. "Kederli insanlar başkalarının kederini hissedebiliyorlar".
Sayfa 142Kitabı okudu
Ben "bencil" bir insan mıyım yoksa tam tersine, sadece yüreğim mi çok zayıf, ben bile bilmiyordum. Sadece giderek daha mutsuz olan bir günah yumağına dönüşüyordum ve bunu engellemenin bir yolu yoktu.
Sayfa 142Kitabı okudu
Yoşiko'yu düşündüğümde içine düştüğüm, sonu olmayan yalnızlık, damdan dağ manzarasına bakmakla geçecek bir şey değildi.
Sayfa 140Kitabı okudu
Aslında ölümle barışığımdır ama yaralanmak, kanımın akması ve sakat kalmak asla olmasını istemeyeceğim şeylerdir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Cehenneme inansam da cennetin varlığına kendimi inandıramıyordum.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Masum bir ses olmasına rağmen, verdiği acıyı iliklerime kadar hissetmişdim. Aşık olduğum insanın sadece sesi, acı çekmeme sebep olmuştu.
Yine de o an henüz ölmeye duygusal olarak hazır değildim. Bir yerlerde gizlenen bir "eğlence" olmalıdı
Zayıf bir insan için mutluluk bile korkutucudur. Pamuk bile onları yaralayabilir. Mutluluk da onlara zarar verebilir.
Dışlanmak diye bir kelime var. Toplumun arasına karışmış, acınası, ezik ve ahlaksız insanları tanımlayan bir kelime gibi duruyor. İşte ben, doğduğum andan beri kendimi dışlanmış gibi hissediyorum. O yüzden ne zaman dünya tarafından dışlanmış biriyle tanışsam, kalbim yumşardı. Dahası benim bu "yumuşayan kalbim" kendinden geçercesine hafiflerdi.
Ancak, bu denli kalbimin derinliklerinde saklanan gerçek benliğim, yüzeyde neşeli bir şekilde gülerken, başkalarını güldürmeyi başarabilse bile, aslında kalbim oldukça melankolikti.