"Karıncaya sormuşlar:
- Ne yapıyorsun öyle harıl harıl?..
- Dağı kazıyorum.
- Dağı kazıp ne yapacaksın?...
- Bir tünel açacağım ve dağın arkasında bulunan Kabe-i Muazzamaya varacağım.
- Ama bu muazzam tüneli açmaya senin ömrün yetmez ki...
Karınca cevap vermiş:
- Olsun... Hiç değilse onun yolunda ölürüm, ya!.."
Evet, istiklal, Hakk'a tapan bir milletin elbette hakkıydı...Lakin o milletin kaderini elinde bulunduran kimseler, HAK yerine HAKSIZLIĞA taparlarsa, o millet için istiklal gülünç bir hayal değil miydi?
Kadın denilince aklına derhal annesi gelirdi. Kendisini bildiği yaştan beri bu mübarek, faziletli kadını, daima vefakâr, daima fedakâr, eşi ve çocuğu için canını tereddütsüz feda eden bir şefkat kahramanı, lüzumu olmadıkça asla sokağa çıkmayan saadeti, huzuru yalnız evinde duyan, zevki maddede değil mânada bulan, iffet ve izzet sahibi muhterem bir varlık olarak görmüştü.
...
Bilâl'i en ziyade üzen şey, Anadolu'nun tertemiz havası içinde yoğrulmuş, dürüst, mazbut ve faziletli genç kızların, liseyi müteakip yüksek tahsil görmek için geldikleri İstanbul'da kısa zaman içinde çevreye ayak uydurarak gerek kılık-kıyafet ve gerekse ahlâkça bozulmalarıydı.
Peki, dadı, kadın için örtunmenin ne lüzumu var? Allah'in bana vermiş olduğu güzellikleri niçin saklayalim? Ben, herkes tarafından beğenilen bir kadın olmak isterim. Örtünsem ne kıymeti kalır?
Evet, ne hazindir ki, gayr-i meşru kazanç yollarının en karlısı olarak bilinen ESRAR KAÇAKÇILIĞI, alınan bütün tedbirlere rağmen, memleketimizde hâlâ kesin olarak önlenebilmiş değildir!
Çoğu kitabı kısa sürede okurken oku oku bitmeyen kitap..
Konusu dinine olan Bilal'in ve tesettürsüz, dinine düşkün olanları alaya alan yargılayan Feyza'nın aşk hikayesi. Tabi bu aşk çok başka serüvenlere yol açıyor.
Eleştirelerim iste Bilalin annesi her tesettürsüz kadını sanki kumar, içki masalarından kalkmayan kadınlar olarak hitap etmesi. Oglunu hiç tanımadığı biriyle evlendirmesi. Bilalin annesine çok düşkün olup aşkının peşinden bile gitmemesi. İleride Feyzanın tesettğre girdigini duydugu an peşinden koşması??? Gerçekten saçmalıklar daniskası.
Her tesettürsüz kadını aşağılayan bi kitaptı. Sadece kitapları yarım bırakmayı sevmediğim için okudum. Benim için vakit kaybı oldu.
1970 zamanlar da tesettürlü kadınların okullara alınmaması, kuranların toplatılması ya da Kur'an kurslarının kapatılması gibi şartları düşünerek kitabı yorumlamaya çalışıyorum ama bu devirde okurken gerçekten sinir krizi geçirebilirsiniz.
İyi okumalar veya hiç okumasanız da bir şey kaybetmeyeceginiz bi eser.
(Yazarın yine de kalemine saglık o kadar emek verip yazmis o yüzden 3 puan veriyorum. Bana hitap etmedi.)