Huzur Sokağı

Şule Yüksel Şenler
Huzur Sokağı, bugüne kadar milyonlarca okura ulaşmış, neredeyse her evin kütüphanesinde yerini almış, soluksuz okunan bir roman. Hatta bir klasik. Sahip olduğu haklı şöhretle, yüzlerce baskı sayısına ulaşan Huzur Sokağı, birkaç neslin kült kitabı haline geldi. Gazetelerde tefrika edildi, beyaz perdeye uyarlandı, tiyatroda sahnelendi, televizyon dizisi yapıldı, herkesin gönlüne girip huzurun sembolü oldu. Huzur Sokağı, hasretini çektiğimiz, huzurlu bir cemiyetin, küçük bir sokakta sembolize edilen sarsıcı, duygusal, ama hepsinden önemlisi gerçek hikâyesi. Dönüp dönüp tekrar okuma isteği duyduğum yegane eser. O kadar güzel bir tat bırakıyor ki insanın damağında, zamanla tiryakisi oluyorsunuz. İçimden bir ses hala bir yerlerde Huzur Sokağı‘nın var olduğunu fısıldıyor. Bu öykü bir hayal olamayacak kadar güzel.
552 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1971
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

552 syf.
·
Puan vermedi
Baştan söyleyeyim kitabı sevmedim ve önermiyorum. Bu kitabı okumak tam bir vakit kaybı. Kitabın bir kere konusu yok hoşuma gitmeyen budur. Hiçbir edebî değeri yok. Sadece bir devri zorla! Kafasında kurdukları dine¿ inandırmak isteyen şahısların yazmak için yazdığı bir kitap. Kitapta çok fazla ön yargı var en bariz örneği ise başı açık kadınlara olan düşmanlık. Yazar o kadar çok dile getiriyor ki bunu, sanki onlar yanlış kendileri tek doğruymuş gibi davranıyorlar. Açık bir kadınsanız 'satılık, f*hişe, teşhirci' oluyorsunuz. Yazarın açık kadınlara ya özentisi var ya da aşırı bir nefreti var galiba. Abartmıyorum kitapta 30-40 kere 'mini etek' geçiyor. Neden? Başı açık bir kadın var adı Feyza bu sonradan İslam'a dönüyor ve giyim tarzını değiştiriyor. Öyle köylü kadınları gibi değil modern¿ bir kadın gibi giyinerek herkesin ilgisini çekiyor. Sonra tövbe haşa Peygamberimizin zamanında bile olmayan (ki ne zorluklarla İslam'ı yaymaya çalıştılar.) İslam yayılışı feyzanın modern görünüşü sayesinde oluyor. Birde kadınlar çalışmamalı evde koca beklemeli. Erkeklerle yüz yüze gelmek kesinlikle haram. Nedense evlenecekleri adamların altında pahalı marka arabası, yatları eksik olmuyor falan. Müslümanlar ya hepsi zengin koca buluyor bir anda ve nasıl oluyor anlamıyorsunuz. Bu yüzden çalışmaya da gerek yok. Sorarım size kitapla ben mi dalga geçiyorum kitap mı bizimle dalga geçiyor. Birde buradan bakın isterseniz..... Sürçülisan ettimse affola <3 *** Yinede kitabın içeriğini merak ediyorsanız size bir YouTube kanalı önerebilirim. youtube.com/playlist?list=P... <3
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
1/10 puan verdi
Bu ülkede yetkili biri olsaydım kesinlikle toplatıp yasaklayacağım kitaplar arasında olurdu. Böylesine ayrılıkçı bir anlatım böylesine bir nefret dili görmedim. Açık bir kadınsanız 'satılık, fahişe, teşhirci' oluyorsunuz. Yazarın açık kadınlara ya özentisi var ya da aşırı bir nefreti var galiba. Kitapta 30-40 kere 'mini etek' geçiyor. Neden? Bilal'in annesi ile ilişkisi beni öldürdü, Freud mezarında ters döndü, bu nasıl bir saplantı ve bunu nasıl normal gibi anlatır aklım almadı. Kitapta 'seni sosyalist, komünist aşağılık' diye aşağılamaya çalışıp da Huzur Sokağı'nda tam bir komün kurulması da böyle bir yazarcık'a yakışan bir çelişki olurdu zaten. Bir diğer konuda İslâmiyetin Hz. Muhammed döneminden daha hızlı yayılması. Maşallah ne ikna kabiliyeti varmış bu insanlarda. Zira biri bana kitaptaki gibi 'şu kılığına bak, Batı özentisi, pantolonlu bilmem ne' dese değilsem bırak müslüman olmayı saçını başını yolarım onun :)) Biz açık kadınlar gördüğümüz her erkeği baştan çıkarmaya çalışmıyoruz, inanmazsınız ama çoğunlukla iyi hissetmek için güzel giyinip makyaj falan yapıyoruz. Kitabı okuyup da yanlış algılara düşmeyelim... Çok çok sinirliyim ben okudum siz okumayın. Berbat ötesi berbat...
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
"Davalar acı içinde doğar, refah içinde ölür."
Bu incelemeyi en başta başı kapalı hanımefendilerin okumasını istirham edeceğim. Zira bugün başınız kapalı bir şekilde üniversite okuyorsanız, liseye gidebiliyorsanız ya da başınız kapalı bir şekilde devlet dairelerinde çalışabiliyorsanız ömrü başörtü mücadelesi ile geçmiş,
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
'in "Ben Fazılsam o Fazıladır" dediği dava kardeşi
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Merhaba arkadaşlar; Olumsuz yönde bir bilgi vermeden şunu söyleyeyim çok büyük beklentiler içinde olmadan, akıcı bir kitap okumak istiyorsanız güzel bir eser. Ama bir olay vs bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ben yazım dili olarak beğendim. Akıcı bir kitap. Kitapla Kalın...
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
-Bu Bir Müdafaa İncelemesidir-
(İncelemeyi yazmadan önce kitabın aklımda kalan bölümleri dışında bazı yerleri tekrar gözden geçirdim ve buradaki incelemelerin tamamını okudum. Çamur atanlar hemen hemen aynı çıkarımlarla birbirlerini tekrar etmişler.) Yazmaya 14 yaşında başlayan Şule Yüksel Şenler, bazı arkadaşlarının etkisiyle namaza başlayan abisi Üzeyir Şenler'in
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
·
Puan vermedi
Mü Va
Mü Va
arkadaşımı desteklemek için paylaşıyorum
1000Kitap
1000Kitap
. Gönderilerimiz kaldırılacaksa neden paylaşıyoruz.
Mü Va
Mü Va
arkadaşımın İncelemesi: Bazı eleştiriyi kaldıramayan zihniyetler yüzünden güzelim incelemem yayından kaldırıldı. Bende yeniden paylaşıyorum. Gerçekten mi ya bir havuçlu cevizli tarçınlı kek tarifini çok
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
·
Puan vermedi
Dizisinden çok farklı bir kitap olduğu için henüz okumamışlar varsa kesinlikle tavsiye ederim. Her şey daha detaylı, daha etkili ve daha güzel. Feyza'nın ve kızının yaşadıklarını her ayrıntısıyla ele alıyor.
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar !
Şule Yüksel Şenler'in kaleminden yazılmış, okuyucuyu farklı dünyalara yönelten, fikrinizi derinden etkileyen, dini içerikli,... daha sayamadığım bir çok güzelliğe sahip bir kitap; Huzur Sokağı. Aslına bakarsanız çok önceden okumuş olduğum bu kitabın incelemesini yazmak düşüncesi bugün kitaplığımı karıştırırken kitabımı fark edince aklıma yerleşti. Hakikaten şimdiye değin okuduğum kitapların en güzellerinden. Şule Hanım'ın kitabı şekillendirmesi, duru anlatımı, okurken insanı farklı hallere düşürmesi, düşünmeye teşvik etmesi bu kitabı ölümsüz yapıyor. Okurken çoğu defa, özellikle de sonunda, oturup ağladığımı hatırlıyorum. Dini açıdan güzel bir kurgu. Dini romanları, hikâyeleri okumayı seven insanlara şiddetle tavsiye ediyorum.. Kesinlikle okumalısınız! Sevgilerle.. ♡
Elif Dilan
Elif Dilan
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Huzur Sokağı dizi olarakta ekranlarda yerini alan fakat dizi ile roman arasında alaka dahi yok diyebileceğim bir eser . Aşkın en güzel en temiz hali sonunda kavuşmak olmasada romandaki gönüllere işleyen içten muhabbeti zevkle okuyacak ve o hayatın içinde olduğumuzu göreceğiz. Yapılacak yorumlar bile az geliyor okuyun derim....
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma
552 syf.
1/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazar, fikirlerini yansıtmak için değil de yaşayamadıklarına öfkesine kusmak için bu eseri kaleme almış gibi. Kapısından bile geçmediği üniversite hayatını yalan yanlış bilgilerle anlatmış. Kitap boyunca en az 100 kez kullandığı mini etek kavramı artık insanı bıktırıyor. İnsanların dönüşümleri psikolojik alt yapısı hazırlanmadan pat diye gerçekleşiyor. Mesela kızına kapıyı açan bir baba anında iman dolu oluyor. Yolda yürüyen biri, kahve içen bir kadın, okuldan eve giden bir öğrenci beş dakikada göz yaşları içinde hiçbir psikolojik temeli olmadan günlük hayatın akışına aykırı bir biçimde Müslüman oluyor. Yazar kendi yarattığı karakterlerine karşı asla objektif değil. Değerlendirmeyi okura bırakmak yerine tüm nefretini yansıtıyor. Geçmişte birçok genç kızı etkisinde bırakan kitap, günümüzde iman sahibi olmak isteyen genç kızlarımızı dinden ziyadesiyle soğutacaktır. Çünkü herkesi kucaklayan İslam anlayışına çok uzak kalmış kitap. En ufak bir edebî değeri olmayan bu kitabı yarışma kitabı olmasaydı daha birinci sayfadan bırakırdım. Hangi görüşte olursanız olun zaman kaybı.
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202116,8bin okunma

Yazar Hakkında

Şule Yüksel Şenler
Şule Yüksel ŞenlerYazar · 11 kitap
Ailesi aslen Kıbrıslıdır. Küçükken ailesiyle birlikte İstanbul'a göç etti. Babası Hasan Tahsin ile annesi Mihriban Ümran Hanım, teyze çocuklarıydı. Altı kardeştiler: Özer, Örsel, Şule Yüksel, Gonca Gülsel, Tuncer ve Çiğdem. Babası, Sümer Fabrikası’nda görevliydi. 6 yıl sonra görevinden ayrıldı. İstanbul’a yerleştiler. Şule Yüksel, Koca Ragıp Paşa İlkokulu’na giderken ailenin ekonomik düzeni bozuldu. Şule Yüksel, ortaokula kadar okuyabildi. Annesi kalp krizi geçirip yatağa bağlanınca okuldan alındı. Bir Ermeni terzinin yanında çalışmaya başladı. Bu, onun ileride kendi başörtüsü modelini oluşturmasına yol açtı. 21 yaşında gazetecilik yapmaya başladı. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra kurulan Adalet Partisi’ne katıldı. AP Bakırköy Gençlik Kolları, Edebiyat ve Kültür Kolu Başkanı oldu. Faruk Nafiz Çamlıbel’in çıkardığı "Kadın Gazetesi"nde köşe yazmaya başladı. Asıl adı "Yüksel" idi. Ama kadın olduğunun anlaşılması için adının önüne "Şule" ekledi. Hastalanan ağabeyi Özer'in telkinleriyle Risale-i Nur toplantılarına katılmaya başladı. 1965'te tesettüre girdi. Örtünmesiyle birlikte çalıştığı yayın organı da değişti. 26 Ocak 1967 tarihinde Mehmet Şevket Eygi’nin çıkardığı "Yeni İstiklal" Gazetesi, Pakistan’da üniversiteye, ellerinde kitapları kara çarşaf içinde giden üç genç kızın fotoğrafını basıp, yanına da Şule Yüksel Şenler’in, "Müslüman kadınların örtünmesi şarttır" diyen yazısını koyunca, Türk Kadınlar Birliği dava açtı. Anadolu'yu dolaşarak verdiği konferanslarla tartışmalar başlatmıştır. Ondan etkilenen genç kızların başlarını aynı şekilde örtmeleriyle bu tarz örtü şulebaşı olarak anılmaya başlandı. Cevdet Sunay'a yazdığı bir mektup yüzünden cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı, sekiz ay cezaevinde kaldı. 32 yaşında evlendi. Eşi, ilahiyat mezunu tiyatrocu Abdullah Kars idi. Şehir şehir dolayıp İslami tiyatro yapıyordu. Evlenmelerine Risale-i Nur talebelerinden Sait Özdemir vesile olmuştu. Ancak aile içi şiddet nedeniyle 5 yıl sonra boşandılar. Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıalide Sabah gazetelerinde kadın sayfası yaptı. Bugün gazetesinde 1967-71'de köşe yazarı idi. Seher Vakti dergisinin başyazarı oldu. 1971'de hapis yattı. "İdealist Hanımlar Derneği"ni kurdu. Manevi başkanı oldu. Bu derneğe gelen genç kızlar arasında bulunan Emine Gülbaran (Erdoğan) da vardı. Buradaki bir konferans çalışması esnasında Emine'nin Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmasına ve 4 Temmuz 1978 tarihinde evlenmelerine vesile oldu. Bu arada kendisi de ikinci evliliğini Kanada’da yaşamış bir maden mühendisi ile yaptı. Daha önce evlenmiş ama eşini kaybeden mühendisin bir de kızı vardı. Yeni eşinin sayesinde Nakşibendi İsmailağa Cemaati ile tanıştı. O zamana dek kullandığı yeni nesil türban bu süreçte kara çarşafa dönüştü. 1980'den sonra Zaman ve Millî Gazete'de yazdı. İkinci evliliği de koca şiddeti nedeniyle 11 yıl sonra boşanmayla sonuçlandı. Boşanmasıyla birlikte, İsmailağa Cemaati kendisiyle tüm ilişkisini kesti. Babasının yanına taşındı. Ancak ağır psikolojik hasta olan babası Bakırköy Akıl Hastanesi'nde başka hastalardan dayak yiyip ölünce, kendisi de bu durumdan çok etkilendi. Yıllar süren psikolojik tedaviler gördü. Huzur Sokağı adlı romanı filme alındı. Yücel Çakmaklı'nın yönettiği Birleşen Yollar adlı filmin baş rollerinde İzzet Günay ve Türkân Şoray oynadı. Huzur Sokağı adlı romanı daha sonra aynı adla dizi olmuş ve ATV'de yayınlanmıştır. Ancak Şule Yüksel Şenler Zaman gazetesi röportaj yazarı Tuğba Kaplan'a dizinin çekiminden ilk etapta haberinin olmadığını, kendisinin de herkes gibi televizyondaki fragmanlardan öğrendiğini söylemiştir. Ayrıca hayli kırıldığını ve endişelendiğini belirtmiştir. Yaklaşık 8 ay kadar tedavi gördüğü İstanbul Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesinde 28 Ağustos 2019 tarihinde vefat eden Şule Yüksel Şenler'in mezarı, Eyüp Sultan'da, Mihrişah Valide Sultan Külliyesi haziresindedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.