Allah Hakkında "Yön" Meselesi:
Soru: Allah hakkında cihet (yön)e inanan kimse bid'atçı veya kâfir olur mu, olmaz mı? Cevap: Cihete (yöne) inanan kimse, yüce Allah'ın yarattığı şeylerin için- de olduğuna, yaratıkların O'nu kapsadığına ve göklerin O'nu kuşattığına, bazı yaratıkların O'nun üstünde, bazılarının da altında olduğuna inanıyorsa, sapıklık
Kader meselesi ile ilgili olarak, ilginç bir olay da nakledilmiştir. Hz. Musa, Hz. Adem'e cennetten niçin kovulduğunu sormuş, kovulmasından dolayı onu kınamış. Bunun üzerine rivayete göre, Hz. Adem, Hz. Musa'ya şu cevabı vermiştir: "Allah'ın beni yaratmadan kırk sene önce takdir ettiği bir şey için mi beni kınıyorsun?"192 Bu hadise göre, Hz. Adem'in günah işlemesinin ve cennetten kovulmasının affı için tevbe etmesini açıklamak mümkün değildir.
Kutlu Olsun....!!!
Hıdrellez, Türk ve Orta Asya kültüründe köklü bir geçmişe sahip olan, baharın gelişini, yeniden doğuşu ve bereketi simgeleyen özel bir gelenektir. Genellikle 5-6 Mayıs tarihlerinde kutlanır ve birçok ritüeli barındırır. Kökeni ve İnançlar Hıdrellez, Hıdır ve İlyas adında iki kutsal kişinin buluşmasını kutlar. İslam inancına göre,
"Rabbim, doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" dedi."
Sayfa 26 - Kasas Suresi ,24.Kitabı okuyor
Ehli Kitab'a göre Mûsâ aleyhisselam'ı alan, Firavun'un kızı "Derbetâ"dır. Onların yanında Firavun'un hanımdan hiç bahsedilmiyor. Bu da onların Allah Azze ve Celle'nin kitabı hakkındaki hatalarından biridir.
Firavun da bunun üzerine Beni İsrail'in oğullarının öldürülmesini emretti. Böylece bu gencin meydana gelmemesi için tedbir alıyordu. Ancak kadere karşı tedbirin faydası yok!
196 syf.
·
Not rated
Es-selam Alim Yetiştiren Anneler Murat Tosun Kitap biraz yüzeysel almış olsada bunu 2. Kitabın çıkarılacağını düşünerek yazıldığını umuyorum . Kitapta Peygamberimizden bugüne gelen alimlerin nasil yetistirildigi ve nasil egitildigi anlatilmaktaydi. Anne adaylari ve annelerin okumasi gerekn bir kitap olduğunu düşünüyorum. Alim bir evlat
Alim Yetiştiren Anneler
Alim Yetiştiren AnnelerMurat Tosun · Rehnüma Yayınları · 2019788 okunma
Mecazi Anlatım
"Kadınlara iyi muamele edin. Çünkü kadınlar kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri tarafı üst kısmıdır. Düzeltmeye kalkışırsanız kırarsınız. Tamamen terk ederseniz eğri kalır. Kadınlara hayırla muamele edin." (Buhârî, Enbiya, 2; Müslim, Radâ', 60.) Bu hadis mecazi manada yorumlanmaktadır. Kazanlı Alim Musa Carullah Bilgiyef' e göre, bu hadis hakiki mana olan kadının kemikten yaratıldığı şeklinde anlaşılmamalıdır. Ona göre Hz. Peygamber bu hadisle hanımların hassas, nazik, ince ruhlu ve nazenin birer varlık olduklarını ifade etmiş, onlara zulmetmemek, hukuklarına saygı göstermek, varsa kusurlarını affetmek, bazen cefalarına da katlanmak gerektiğini söylemiştir.
Ebû Hanîfe'nin sünneti koruma, dinin hükümlerini, yerini belirtme hususunda benzerinin olmadığını kanıtlayan kesin delilerden biri de tarikat pîrlerinin büyüklerinden ve hakikat tahtına oturanlardan Sehl b. Abdullah-l Tüsterî'nin (kuddise sırruh) kerametle dolu, "Hz. Musa ve Hz. İsa'nın ümmetleri içerisinde Ebû Hanîfe gibi biri bulunsaydı, onlar ne yahudi ne hıristiyan olurlardı." sözüdür.
Sayfa 24
"Rabbim bana , hayra ait ne indirdiysen ,ne lütufta bulunduysan şüphe yok ki hepsine de muhtacım ben " Hz. Musa
İrfani yaklaşım Hz Musa'nın asasını "benim asam" diye sahiplenmesini, dayanırım demesini, henüz kendi mülkünün gerçek sahibinin kim olduğunu bilmediği şekilde yorumlamışlardır. İşte bu sözler üzerine Allah, Hz Musa'dan asasını yere atmasını istemiş sonra da ona, kendisinin dışında dayandığı güçlerin ve varlıkların aldatıcı hakikatini manevi bir sevgiyle ve keşifle göstermiştir
İşte Kuran'daki mucizevi üslup burada bir kez daha ortaya çıkmaktadır: Hz. Yusuf'un hayatı Eski Krallık dönemine denk gelmektedir ve bu nedenle Mısır hükümdarı için "firavun" değil "melik" kelimesi kullanılmıştır. Mz. Musa'nın hayatı ise Yeni Krallık dönemine geldiği için Mısır hükümdarı Kuran'da "firavun" olarak tanımlanmıştır Elbette böyle bir ayrım yapabilmek için, Mısır tarihini bilmek gerekir. Oysa başta da belirttiğimiz gibi Eski Mısır'ın tarihi, Mısır alfabesinin okunamaması nedeniyle, 4. yüzyılda tamamen unutulmuş ve ancak 19. yüzyılda yeniden çözülmüştür.
Sayfa 81 - Kültür yayınlarıKitabı okudu
Bazıları Hz. Muaviye'yi kötülemek için diyorlar ki: "Şimdiye kadar müslümanlar arasında çocuklarına Muaviye ismini takan yoktur." Bunu söyleyenlere; aynı şekilde biz de soruyoruz: "Şimdiye kadar müslümanlar arasında Şit, Lut, Hud, Şa'ya, Ermiya, Elyasa, Yuşa gibi peygamber ismini çocuklarına verenler var mıdır? Bu ve bunlara benzer bir çok enbiya, evliya, ulema isimlerinin yaygın olmaması onların kötü oldukları anlamına gelmediği gibi, Hz.Muaviye'nin adının yaygın olmaması da onun kötülüğüne delil olamaz.
s. 121,122Kitabı okudu
Cenab-ı Rabbül Alemin Hz. Musa’ya: “Ya Musa bana günahsız bir ağızla dua et!” diye buyurdu. Musa (a.s.): “Yarabbi bende öyle bir ağız yok ki, sana nasıl günahsız bir ağızla dua edeyim.” dedi. Bunu üzerine Allah’ü Teala: “Başkalarının ağzıyla dua et çünkü sen başkalarının ağzıyla günah işlemiş olmazsın, öyle hareket et ki diğer insanlar gece gündüz sana dua etsinler. Veya kendi ağzını temizle, Allah’ın (c.c) adı temizdir onu zikrederken ağız temizlenir.” buyurdu. Ümmü Derda (ra)’dan rivayete göre, Resulullah (sav) efendimiz buyurmuştur: دعوة المسلم لأخيه بظهر الغيب مستجابة عند رأسه ملك موكل، كلما دعا لأخيه بخير، قال الملك الموكل به، آمين و لك بمثل.. “Bir müslümanın, bir din kardeşine gıyabında yaptığı dua kabul olunur. Başında vazifeli bir melek vardır. Kardeşine hayır duada bulunduğu vakit, bu melek: ‘AMİN’ der. Ve: ‘Senin için de bir misli olsun’ der.” (Müslim-Ebu Davud Tac c 5 s 210) Bu mesajı okuyan kardeşim, şu mübarek gün ve saatte Rabbim seni bağışlasın, hayırlarını üzerine yağdırsın ve hayırlı olana gönlünü razı eylesin. Cumamız mübarek olsun. 🤲
Hz.Musa Kıssasından Manaları Hayatımıza Uyarlamak
Allahu Teala'nın Hz.Musa ve Hz.Harun'a hitaben, "Ona yumuşak söz söyleyin, ola ki öğüt alır yahut korkar" buyruğu, Firavun'un ilahlık iddiası ile bağlantılı düşünüldüğünde fazlasıyla yorum ve çıkarımı beraberinde getiriyor. Mesela, Allah; ezeli ve ebedi ilmiyle olan ve olacaklarını bildiğinden, Firavun'un hiçbir şekilde ıslah olmayacağını önceleyip "yumuşak söz" uyarısını yapmayabilirdi. Bu uyarı olmasa, Hz.Musa, Firavun'a gittiğinde "sen ilah falan değilsin, saçmalıyorsun, haddi aşıyorsun" diye sertçe muamelede bulunabilirdi. Ki burada psikolojik bakış devreye giriyor; böylece Firavun'un ilahlık iddiasına rağmen, Allah, onun ola ki "öğüt alıp korkacağını" söylüyor. Haddi aşmaların en büyüğünü işleyerek ilahlığını ilan eden zalim Firavun'a bile yumuşak sözü tavsiye eden Allah'ın kulları olduğumuzu ikrar ve tasdik ettiğimize göre; Firavun'dan daha kötü olmayan arkadaş/eş/akraba/patron/işçi/liderlere hitabımızda itidali ve yumuşak sözü korumamız gerekmez mi? Üzerinde düşünülmesi gereken soru...
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.