Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erken uyanışlar ihvana zarar vermesin diye, belli bir kemâle ulaşıncaya kadar hali ona seyrettirilmez, seyrettirilmemesi, ona olan merhametten dolayıdır. Hani Hz. Musa ile ledün ehlinin seyrindeki yıkılan duvarı, Hızır'ın tamir etmesi gibi (bk. Kehf sûresi, âyet: 77). Dervişin de zamanından önce duvarı yıkılır; gözü, gönlü açılır cevher ortaya çıkarsa artık onun ayağının kayması ve kaybetmesi kaçınılmaz olur. Zamansız uyanışlar, dervişte 'oldum' hissini uyandırırsa, dervişin tekâmülünü durdurur ve büyük bir olasılıkla da hal den, gönülden düşüşüne vesile olur. Derviş ne zaman ki, belli bir kemålata ulaşır da incinin, mercanın, yakutun değerini anlar; işte o zaman onun duvarı zaten yıkılır ve keşfi açılır.
Bir başka açıdan ayet, görünüşle gerçeğin her zaman çakışmadığını ima etmekte insanın bir karşılığı olmayan şeyleri bütün gerçekliği ile hiçbir zaman kavrayamayacağına dair derin gerçeği dile getirmektedir. Bu yolda kişinin gelişimini engelleyen en önemli iki şey tartışma(cidal) ve itirazdır. Bir kadın sufinin deyişiyle: "Hakikat ehlinin iki torbası olmalıdır. Biri önünde, diğeri ise arkasında. Anladığını ön torbaya anlamadığını ise itiraz etmeksizin arka torbaya atacaktır. Böyle yaptığı takdirde zaman içerisinde arka torbadan ön torbaya farkında olmaksızın çok şeyin geçtiğini hayretle görecektir." Şüphesiz Hızır'ın" soru sorma" şartı ile niyeti bu bilgiyi felsefi egzersizler yapılarak değil, sabırla yaşayarak öğrenileceğini anlatmak istemiştir.
Reklam
Oradakilerin bazıları şu şekilde cevap verdiler: Hz. İbrahim: -Saadet; çalışıp kazanmak ve kazanılanları başkalarıyla paylaşmaktadır. Hz. Musa: -Saadet; nefsi, Firavun'un tutkuları gibi tutkulardan kurtarmaktadır. Hz. Adem: -Saadet; şeytana ve Havva'ya uymamaktadır. Konfüçyüs: -Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır. Platon: -Daima yüce şeyleri düşünmektedir. Aristo: -Mantık! İşte saadet! Zerdüşt: -Saadet, karanlıkta kalmamaktadır. Brahma: -Saadet mi? Zannedilen şeyin aksidir. Hz. İsa: -Saadet; Maziyi unutmak, içinde bulunulan anı iyi değerlendirmek, geleceği düşünmemekle mümkündür. Lokman Hekim: -İnsanlar bu kelimeyi bütün dertlerini bir sözle ifade etmek için icat etmişlerdir. Hızır Aleyhisselâm: -Saadet, tutkuların giremediği gönüllerde aniden görülen bir hayalettir. Bu sözler üzerine Buda öfke ile ayağa kalkıp: -Ey Beşeriyet! Saadet, yok olmanın güzel isimlerinden biridir. Nirvana! Ey Beşeriyet! Nirvana! dedi.
Geri114
145 öğeden 141 ile 145 arasındakiler gösteriliyor.