Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbni Hacer Askalani, Ömer’in bu sözüyle ilgili bilgi verirken şu ilginç yorumu yapmıştır. “ Aslında Hz Ömer bazı konularda henüz ayetler inmeden görüşünü belirtmiş ve ondan sonra görüşleri doğrultusunda ayetler inmiştir. Hal böyle iken Ömer’in Allah benim görüşlerim doğrultusunda ayet indirmiştir demesi gerekiyordu. Ancak kendisi tevazu göstermiş, nefsini küçük düşürmüştür. Bu Ömer’in ne kadar da alçak gönüllü olduğunun kanıtıdır” diyor.
İbn-i Hacer Asklani, Fethu’l BariKitabı okudu
“Yeryüzünde düşmanı tamamen sindirip hakim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz. Halbuki Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Eğer Allah’ın daha önce verilmiş bir hükmü olmasaydı, aldığınız şeyden (fidyeden) ötürü size büyük bir azap dokunurdu. Artık elde ettiğiniz ganimetten helal ve
Mübarekfuri- Rahiku’l Mahtum (syf208)Kitabı okudu
Reklam
Bir gün İmam Şafi ile dönemin alilmlerinden Muhammed b. Hasan arasında bu konu konuşulurken İmam Şafii adama, sen var olan nakli kayıtları (ayet-hadis) sorarsan herşey ortada: Yani haram diye bir şey yok. Ama mantıksal olarak, adil bir tartışma istiyorsan buyur! Adam tartışalım deyince; Şafii soruyor: Haramdır derken argümanın nedir? Adam şöyle yanıt veriyor: Ayette kadın tarlaya benzetilmiş. Bu şu demektir ki kadının hamile kalabileceği yer ( ekin yeri) kastedilmiştir diyor. Şafii sormaya devam ediyor: Senin anlattığına göre o zaman ekin yeri dışında kadınla sevişip, orgazm olmak haramdır? Adam evet diyor. Şafii bir daha soruyor: Diyelim koca eşinin bacaklarıyla oynadı veya karnıyla, eşinin eliyle kendini tatmin etmeye çalıştı ve elbetteki kadın bu şekilde hamile kalmaz, bunlar üreme organları değil. Peki bu durumda erkek haram mı işliyor? Adam, hayır diyor ve böylece tartışma bitiyor.
İbni Hacer Askalani- Telhisü HabirKitabı okudu
HZ Ömer yahudilerin yanına gittiği için onlar şunu diyorlar: seni severiz. çünkü diğer müslümanlar senin gibi sıkça bize uğramazlar. Ömer devam ediyor: Ben yahudilerin yanına Kuranla Tevrat bilgilerini mukayese etmeye gidiyorum. Bakıyorum da ikisi de içerik itibariyle birbirinin aynısıdır... diyor
vahidi-esbab-i nüzulKitabı okudu
“Kur'an'a bu harekeleri (sesli harfler yerine geçen işaretleri) ilk koyanlar Ebu'l Esved Düeli ve Muaviye tarafından Basra'ya vali olarak atanan (h.45-53 yılları arasında) Ziyad b. Ebih'tir. Zamanla Haccac b. Yusuf Osman'ın hazırlattığı Kur'an nüshalarında Irak'taki Müslümanlar arasında telaffuzda farklar görünce; Nasr b. Asım Kenani'ye talimat verir; Kur'an harekelerini düzgün bir hale getir; yoksa sorun yaşanır, der. Zaten Nasr da Ebu Esved'in talebelerindendi. Daha sonra Yahya b. Ya'mer ve Halil b. Ahmet Ferahidi Kur'an harekelerini gözden geçirip onu bugünkü hale getirirler. Şu da var ki, Arapça harflerin etrafına konan bu işaretler Süryanilerden bir alıntıdır. Onlar daha önce dillerini bu tarz işaretlerle düzgün hale getirmişlerdi. Müslümanlar Kur'an'ı harekelerken Süryanilerin bu kuralından yararlanmışlardır. Böylece Süryanilerin de hakkını vermiş olalım.”
Berfin YayınlarıKitabı okuyor
“Söyle anlatıyor Zeyd: Ebu Bekir, Yemame harbinden sonra (m. 632) beni çağırdı; gittim. Yanına vardığımda Hz. Ömer de vardı. Ebu Bekir bana şunları söyledi: Ömer bana gelip Yemame harbinde Kur'an hafızlarından birçoğunun öldürüldüğünü, kalanların da diğer cephelerde öldürülebileceğini ve bunun sonucu olarak da Kur’an’ın ortadan yok olabileceği endişesini dile getirdi ve buna karşı tedbir olarak da Kur'an ayetlerini biran önce kitap haline getirelim diye öneride bulundu. Ben de Ömer'e, Hz. Muhammed'in sah-sen yapmadığı bir işi (ayetleri kitap haline getirmeyi) nasıl yaparız/olamaz dedim. Ömer, bu hayırlı bir iştir, dedi ve beni ikna etmeye çalıştı, ben de kabul ettim. Dolayısıyla Kur'an ayetlerini toplayip kitap haline getirme görevini sana verelim, dedi. Zeyd burada Ebubekir'in Ömer'e söylediği gibi itiraz ediyor: Hz. Muhammed'in yapmadığı bir işi ben nasil yapayım; bana deseler ki bir dağı yerinden al baska bir yere götür bu benim için sizin teklifinizden daha kolay gelir,” diyor.”
Sayfa 14 - Berfin YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ömer'in İslam'ın Tanrısı Allah'a akıl vermesi.
Muhammed, Mü'mimun 12-14 ayetleri ile insanın oluşumunu, bildiği kadarıyla anlatmaya çalışmış, bu ayetleri okuyan Ömer, "Yaratanların en iyisi/ ustası olan Allah ne yücedir" ifadesini kullanır. O sırada Muhammed, Ömer'i uyarıyor: Senin okuduğun ayet değildir fazladan okudun diyor; ama daha sonra Ömer'e, ''Meğerse senin okuduğun cümle ayetten bir parçaymış'' diyerek Ömer'in kullandığı ifadeyi Mü'minun 14. ayetinin sonuna sonradan ilave ederek kayda geçiriyor. Ömer eksik kısmı tamamlayarak İslam'ın Tanrısı Allah'ın kendisini yüceltme isteğine destek vererek, Allah'a akıl verir durumda olmuştur.
Sayfa 22 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Üzerinde durmak istediğim tek bir şey var; o da, tüm kutsal dinlerin insan kökenli olduğunu berrak bir şekilde anlatmak, izah etmektir. İnancım odur ki, ne yazık ki peygamber denen kişiler toplumlara karşı Tanrı inancını bir korkutma aracı olarak siyasetlerine alet etmişlerdir.
Anal ilişki helaldir diyen alimlerin listesini ve açıklamalarını İbni Şaban “Cimau-b-Nisa” adlı yapıtında vermiştir. Ayrıca İbni Şaban birçok kanıt da göstermiştir ki hem Hz Muhammed’in sahabilerinden, hem de onlardan sonraki nesillerden birçoğu anal ilişki yaşamıştır.
Ömer bir gün Muhammed’e gidip, “Helak oldum” diyor, yaptığına çare arıyor. Muhammed, “Seni helak eden ne ki! diye sorunca; Ömer, “Ben dün gece bitinimle arkadan yaptım, bitinimi ters çevirdim... diyor. Muhammed buna hiç karşılık vermeden, arada bir kelime bile konuşmadan, “Kadınlar tarlanızdır” ayetinin o anda indiğini söylüyor. Hadiste geçen yakışıksız, hatta kadınlara hakaret anlamına gelen terimler var; kısaca belirtmek isterim. Mesela Ömer diyor ki, ben bitinimi ters çevirdim. Peki kadın hayvan mı ki Ömer böyle bir ifade kullanıyor? Bir de ayet o kadar acilen gönderiliyor ki, daha Muhammed, Ömer’le bir kelime etmeden; maşallah Cebrail hazır. “Bir kelime etmeden ayet geliyor” ifadesi hadisin metninde var; bu benim yorumum değil. Peki, ayetin Ömer’in ricası üzerine hemencecik indiğini kimler yazmış, bir de buna bakalım. Hadis alimlerinden Tırmızi, Nesai, İbni Hibban, Taberani, mezhep lideri Ahmet b Hanbel, Ebu Ya’li Mevsili, Beyhakı. Diyau’l Makdisi, Haraiti, yine ünlü alimlerden Tehavi. Müffesirlerden Taberi, İbni Ebi Hatem er-Razi, Vahidi, Begavi, İbn-i Kesir, Suyuti de bu bilgileri tefsirlerinde yazmışlardır.
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.