Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osman ve Kuran'ın hazırlanması
Bugün var olan Kuran Muhammed hayatta iken ortada yoktu; bu tartışmasız bir konudur. Kuran'ın, Muhammed'in vefatından sonra çeşitli aşamalar sonucu toplandığı ve hatta kitap haline getirilmesi aşamasında Halife Osman'ın tüm Kuran nüshalarını yakıp adeta bir darbe Kuran'ı ortaya atıldığını bundan dolayı kendisinin Müslümanlar tarafından infaz edildiğini biliyoruz. (Müslümanların elinde bulunan Kuran Muhammed'in ölümünden 16 yıl sonra Osman tarafından hazırlanan Kuran'dır)
Sayfa 13 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
“Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun olan kölelerdir!”
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
İbni Teymiye şöyle diyor: “Ömer bir konuda fikir belirtiyordu, akabinde ayet onun görüşüne uygun bir şekilde iniyordu.”
ibni teymiyye- minhac’ü sünneKitabı okudu
Hz Ömer bazen bir konuda Hz Muhammed’e görüşünü, isteğini söyler; keşke bununla ilgili ayet inse der, bazen de diretirdi. Onun bu diretmesi sonucunda kimi konularda hemen aynı anda, kimilerinde ise daha sonra ayetin geldiği Hz Muhammed tarafından ilan edilirdi. Öyle ki, bazen Hz Ömer konu hakkında istekte bulunurdu, isteğiyle ilgili cümleyi kendisi kurardı. Daha sonra inen ayet, Ömer’in kurduğu formatın neredeyse aynısı olurdu. Yani hem içerik Ömer tarafından teklif edilir, hem de Ömer kendisi o konuda cümle kurar, inen ayet de Ömer’in kurduğu denklem şeklinde olurdu. Bazen de Ömer bir fikri ortaya atar, istekte bulunur; akabinde Muhammed tarafından geldiği ilan edilen ayet de genellikle onun görüşü doğrultusunda olurdu.
“ Onlar için ister af dile, ister dileme fark etmez. Onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecektir. Bu, onların Allah ve Resul’ünü inkar etmiş olmalarından dolayıdır. Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında da durma. Çünkü onlar Allah’ı ve Resul’ünü inkar ettiler ve fasık olarak öldüler.” deniliyor. (
Buhari-cenaiz bab 84/1365Kitabı okudu
Hud suresi 114. ayetin oluşumu.
Medineli bir hurma tüccarından, kocası cihatta yani ganimet için soygunda olan bir kadın hurma satın almak isteyince; o da hurmanın güzeli evde var; gel gidelim de sana vereyim demiş ve kadını eve götürüp tecavüz teşebbüsün de bulunmuş; her şeyi yapmış ancak cinsel ilişkide bulunmamış. Medineli hurmacı pişmanlık duymuş olacak ki durumu Muhammed'e anlatıyor. Hatta o sırada Muhammed'in yanında bulunan Ömer "Allah seni örtmüş, keşke sen de kendini örtüp açıklamasaydın" dedi. Muhammed hemen yanıt vermiyor ve adam kalkıp gidiyor. Bir süre sonra Muhammed onun arkasından birini gönderiyor, ona söyle gelsin diyor. Adam gelince Muhammed ona, işte senden sonra '' Hud 114: kim bu üç vakitte namaz kılarsa günahları bağışlanır diye ayet geldi.'' diyor. Bunun üzerine bir adam: "Ey Muhammed bu hüküm sadece soru sahibi için mi yoksa başkası içinde uygun mu?" diye sordu. İşte burada henüz Muhammed yanıt vermeden Ömer, ''Elbette herkes için geçerli olmalı'' diye görüş bildiriyor. Ömer'in bu sözünden sonra Muhammed, ''Ömer haklıdır: Ayet herkes için geçerlidir'' diyor. Bu durumda şayet Müslüman bir erkek başka bir Müslüman'ın hanımıyla cinsel ilişki dışında sevişirse ve bundan sonra kalkıp sabah-akşam ve gecenin bir vaktinde namaz kılarsa; kadının gerçek kocası bu tacizci adama ses çıkarmamalı; tam tersine buna rıza göstermeli.
Sayfa 108 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İbni Hacer Askalani, Ömer’in bu sözüyle ilgili bilgi verirken şu ilginç yorumu yapmıştır. “ Aslında Hz Ömer bazı konularda henüz ayetler inmeden görüşünü belirtmiş ve ondan sonra görüşleri doğrultusunda ayetler inmiştir. Hal böyle iken Ömer’in Allah benim görüşlerim doğrultusunda ayet indirmiştir demesi gerekiyordu. Ancak kendisi tevazu göstermiş, nefsini küçük düşürmüştür. Bu Ömer’in ne kadar da alçak gönüllü olduğunun kanıtıdır” diyor.
İbn-i Hacer Asklani, Fethu’l BariKitabı okudu
Medine döneminde adamın biri (kaynaklarda kimliği hakkında bilgi var) eşini döver. Kadının babası kızını yanına alıp doğruca Muhammed’in yanına giderek damadını şikayet eder. Hz Muhammed’in ilk aşamada verdiği yanıt şöyledir: Siz de gidin; damat kaç tokat ya da tekme attıysa her ne ile vurmuşsa ona o kadar vurun. Bunu duyan Hz Ömer hemen harekete geçer ve böyle yaparsan kadınları kocalarına karşı gelmeye cesaretlendirirsin der. Muhammed onları tekrar çağırır, verdiğim karar yanlıştı der ve Ömer’in itirazından sonra kadın dövülebilir ayetinin geldiğini söyler. Devamında da, ben kocaları tarafından dövülen kadınlar için kendimce hayırlı bir formül önerdim; Allah ise tam tersini ayet olarak gönderdi der.
Vahidi- Esbab-i Nüzul, Nisa suresi ayet 34 sayfa 128Kitabı okudu
“Yeryüzünde düşmanı tamamen sindirip hakim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz. Halbuki Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Eğer Allah’ın daha önce verilmiş bir hükmü olmasaydı, aldığınız şeyden (fidyeden) ötürü size büyük bir azap dokunurdu. Artık elde ettiğiniz ganimetten helal ve
Mübarekfuri- Rahiku’l Mahtum (syf208)Kitabı okudu
Şimdi de HZ Ömer'i dinleyelim Ben kendim sıkça Yahudilere uğrardım. Bir gün yine gittim, epey konuştuk. O sırada Muhammed de gelip oradan geçti. Ben onlara, bu adam Allah'ın peygamberidir neden kabul etmiyorsunuz dedim. Onlar, biz Muhammed'le tartıştık, o bize, cebrail bana haber getiriyor dedi. Bizde cebrail insanların düşmanıdır. Çünkü savaş haberlerini, Allah'ın insanlara karşı gazaba geldiği haberleri getirir, Allah'ın kimi insanları helak ettiğini, edeceğini.. Biz Mikail'i severiz. Çünkü o tabiat olaylarıyla uğraşır, insan için önemli olan hayat şartlarını düzenler. Bu tartışmadan sonra biz onunla anlamadık ve kabul etmedik dediler. Ömer, ben her iki meleği de severim dedim. Aramızda olup bitenleri anlatmak için Muhammedin yanına gittim. Muhammede olup biteni anlattım. Sonra Muhammed bana 'ayet indi, kim cebrail'e düşman kesilirse bilsin ki Allah onun düşmanıdır.' dedi.
teyalisi- müsned (hadis no2854)Kitabı okudu
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.