Bir hassasiyetim vardır benim. Soru sorma konusuna çok katı yaklaşırım. Kıyamette sorguya çekilmeye benzetirim bunu. Bir soru sormak bir taşı yerinden oynatmak gibidir. Biz tepede sessiz sedasız otururken taş yuvarlanmaya başlar ve başka taşları da beraberinde sürükler. Bir bakmışsınız gelmiş evinin arka bahçesinde sessiz sedasız oturan aklınıza en son gelecek ihtiyarın kafasına çarpmış ondan sonra bütün aile ismini değiştirmek zorunda kalmış.